Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FAT PILL : English Turkish

n. (Argo) lokma benzeri tatlı, tatlı çörek

FAT STOCK : English Turkish

n. kesimlik hayvanlar, besi hayvanları, besiye çekilen hayvanlar

FAT TAX : English Turkish

n. değersiz gıda vergisi, sağlıksız ve obezliğe sebep olduğu değerlendirilen gıdalardan alınan vergi

FAT UP : English Turkish

v. şişmanlatmak, semirtmek, yağ bağlatmak

FAT WOMAN : English Turkish

şişman kadın, kilolu kadın, tombul kadın, dolgun kadın

FAT-FREE : English Turkish

adj. yağsız, yağ içermeyen, sıfır yağ oranı, şişman olmayan, yağ içermeyen (gıdaya ilişkin)

FATA : English Turkish

n. (İtalyanca) peri

FATA MORGANA : English Turkish

serap

FATAH : English Turkish

n. El-Fetih, Filistin Kurtuluş Örgütü'nü oluşturan en etkin Filistin örgütü (FKÖ)

FATAH REVOLUTIONARY COUNCIL : English Turkish

El-Fetih Devrimci Örgütü, Filistin Kurtuluş Örgütü'nden 1974'te ayrılan uluslararası terörist örgüt, FRC

FATAL : English Turkish

adj. öldürücü, ölümcül, ölümle biten, mahvedici, kaçınılmaz, kaderde olan, kader, vahim

FATAL ACCIDENT : English Turkish

ölümcül kaza, ölümle sonuçlanan kaza

FATAL ATTACK : English Turkish

n. ölümcül saldırı, ölümcül veya öldürücü taarruz, ölümcül taarruz, kesin ve belirleyici saldırı

FATAL BLOW : English Turkish

ölümcül darbe, ölümcül saldırı, kesin ve belirleyici saldırı

FATAL BLUNDER : English Turkish

n. ölümcül gaf, ölümcül hata, öldüren yanlış, korkunç hata

FATAL DAY : English Turkish

kesin ve belirleyici gün, kader günü, kaçınılmaz gün

FATAL DOSE : English Turkish

ölümcül doz, ölümcül miktar, öldüren miktar (zehrin, hapın, vb.)

FATAL ERROR : English Turkish

hayati yanlış, ölümcül hata, çok kritik hata, kesin ve belirleyici yanlış, ölümcül veya öldüren hata

FATAL INJURY : English Turkish

ölümcül yaralanma, ölümcül yara, ölüme sebep olan yara veya hasar

FATAL MISTAKE : English Turkish

hayati yanlış, ölümcül hata, çok kritik hata, kesin ve belirleyici hata, ölümcül veya ölüme sebep olan hata

FATAL WOUND : English Turkish

ölümcül yara, ölüme sebep olan yara veya hasar

FATALISM : English Turkish

n. kadercilik, fatalizm

FATALIST : English Turkish

n. kaderci kimse, fatalist

FATALISTIC : English Turkish

adj. kaderci, her şeyi kadere bırakan

FATALISTICALLY : English Turkish

adv. kaderci bir anlayışla, herşeyi kadere bırakan bir bakış açısıyla