English Turkish
FISSILE : English Turkish
adj. bölünebilir, yarılabilir
FISSILITY : English Turkish
n. bölünebilir, parçalanıp ayrılabilir; parçalanabilir
FISSION : English Turkish
n. bölünme, fizyon, atom çekirdeğinin parçalanması
FISSION BOMB : English Turkish
n. atom bombası
FISSIONABLE : English Turkish
adj. bölünebilir, parçalanabilir
FISSIONABLE URANIUM : English Turkish
ölünebilir uranyum, çekirdeği iki veya daha fazla daha küçük çekirdekçiğe bölünebilen uranyum (tarafından nükleer santrallerin ve atom bombalarının enerjisinin sağlandığı işlem)
FISSIPAROUS : English Turkish
adj. bölen, bölünmeye sebep olan, yaran, yarılan; parçalara bölünme eğiliminde olan; bölünerek çoğalma;
FISSIPED : English Turkish
n. bölünmüş/ayrık ayak parmakları olan hayvanlar (köpekler, kediler, ayakları perdeli olmayan ayılar gibi)
FISSIPED : English Turkish
adj. (Zooloji) ayrık toynakla, bölünmüş ayak parmakları ile (köpeklerin, kedilerin, vb.)
FISSURAL : English Turkish
adj. dar bir deliğe ilişkin; dar bir açıklığı veya yarığı olan (Anatomi)
FISSURE : English Turkish
n. çatlak, yarık, çatlama
FISSURED : English Turkish
adj. çatlamış, yarık; ayrılmış, bölünmüş; oluklu, yivli
FIST : English Turkish
n. yumruk, el, el yazısı, girişim, teşebbüs
FIST : English Turkish
v. yumruklamak, yumruk atmak, avuçlamak
FIST LAW : English Turkish
n. bilek gücü, zorbalık
FISTED : English Turkish
suff. yumruklu
FISTFIGHT : English Turkish
n. yumruk kavgası, yumruk kullanılan döğüş, yumruklaşma
FISTFUL : English Turkish
n. avuç dolusu şey
FISTIC : English Turkish
adj. boks
FISTICAL : English Turkish
adj. boks
FISTICUFF : English Turkish
n. yuruk patlatma, yumruk vurma
FISTICUFFS : English Turkish
n. yumruk kavgası, yumruklaşma
FISTING : English Turkish
n. elleri sıkarak yumruk şekline getirme eylemi; yumruk şeklinde kapama eylemi; bir kimsenin kapalı yumruğunu bir başka insanın anüs veya vajinasına sokması şeklindeki seksüel hareket (Argo)
FISTULA : English Turkish
n. fistül [tıp.], akarca, çıban
FISTULAR : English Turkish
adj. boru şeklinde, borulardan oluşmuş; fistüle ilişkin, dar bir geçit veya deliğe ilişkin (Tıp)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani