Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FOGLE : English Turkish

n. Fogle, soyadı

FOGLESS : English Turkish

adj. sissiz, pussuz

FOGLIGHT : English Turkish

n. sis lambası

FOGY : English Turkish

n. eski kafalı kimse

FOGYISH : English Turkish

adj. eski kafalı, modası geçmiş, demode

FOIBLE : English Turkish

n. zaaf, zayıf yön, boş yere meziyet sayılan taraf

FOIE : English Turkish

n. (Fransızca) karaciğer, ciğer

FOIE GRAS : English Turkish

kaz ciğeri, ezme, etli börek

FOIL : English Turkish

n. folyo, sır (ayna), kıyas edilen örnek, eskrim kılıcı, meç

FOIL : English Turkish

v. önlemek, engellemek, bozmak, itmek, folyo ile sarmak, folyo döşemek

FOIL A THEFT : English Turkish

v. bir hırsızlığı önlemek, bir hırsızlığı durdurmak, birkimsenin çalmasının önüne geçmek

FOIL WEAVE : English Turkish

n. folyo örgü

FOILED : English Turkish

adj. küçük eğimlerle veya kavislerle süslenmiş (Mimarlık)

FOILED THE ATTEMPT : English Turkish

hakkı yenmiş, çabası engellenmiş, girişimi engellenmiş

FOILSMAN : English Turkish

n. eskrimci

FOIST : English Turkish

v. yutturmak, sokuşturmak, yamamak, yüklemek, mal kaçırmak

FOKKER : English Turkish

n. Fokker, soyadı; Anthony Herman Gerard Fokker (
1939), Amerika'nın Fokker Uçak Şirketi'ni kuran Hollanda doğumlu ABD uçak yapımcısı

FOKKER DR : English Turkish

Fokker Dr, I.Dünya Savaşı sırasında Alman güçleri tarafından yapılan ve kullanılan üç kanatlı uçak

FOKKER DREIDECKER I : English Turkish

Fokker Dreidecker I, I.Dünya Savaşı sırasında Alman güçleri tarafından yapılan ve kullanılan üç kanatlı uçak

FOL : English Turkish

izlenmiş, takip edilmiş, takip eden, izleyen, müteakip

FOLACIN : English Turkish

n. folik asit, B vitaminlerinden biri

FOLD : English Turkish

n. katlama, kat, kıvrım, büklüm, pli, ağıl, sürü (koyun), cemaat, kilise, aile ocağı, yuva

FOLD : English Turkish

v. katlamak, kavuşturmak, sarmak, bükülmek, kıvırmak, bükmek, çırpmak, çökmek, kapanmak, ağıla kapamak

FOLD : English Turkish

suff. kat, katı, misil, katlı

FOLD DOWN : English Turkish

v. katlamak, bükmek, kıvırmak