Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FORTI : English Turkish

n. Forti, soyadı; Guido Forti, İtalyan iş adamı, 1995 ve 1996'da Formula Bir kurucusu

FORTIES : English Turkish

n. kırklı yıllar, kırk yaşlarında

FORTIETH : English Turkish

n. kırkta bir

FORTIETH : English Turkish

adj. kırkıncı

FORTIFIABLE : English Turkish

adj. sağlamlaştırılabilir

FORTIFICATION : English Turkish

n. istihkâm, güçlendirme, takviye, kuvvetlendirme, temel, esas

FORTIFICATION LAYOUT : English Turkish

savunma planı

FORTIFICATIONS : English Turkish

n. savunmayı kurmak veya güçlendirmek için yapılan işler (ör. duvar, kule, vb.)

FORTIFIED : English Turkish

adj. takviye edilmiş

FORTIFIED TOWN : English Turkish

takviye edilmiş kasaba, saldırılara direnebilecek şekilde inşa edilmiş kasaba

FORTIFIER : English Turkish

n. kuvvetlendirici madde, takviye, alkol

FORTIFY : English Turkish

v. kuvvetlendirmek, takviye etmek, desteklemek, alkolle kuvvetlendirmek, canlandırmak

FORTISSIMO : English Turkish

adv. çok hızlı, çok kuvvetli [müz.]

FORTITUDE : English Turkish

n. cesaret, metanet, tahammül, dayanıklılık

FORTLET : English Turkish

n. küçük kale, hisar

FORTNIGHT : English Turkish

n. iki hafta, onbeş gün

FORTNIGHT'S HOLIDAY : English Turkish

n. iki haftalık tatil

FORTNIGHTLY : English Turkish

n. iki haftada bir çıkan dergi

FORTNIGHTLY : English Turkish

adj. iki haftada bir, onbeş günde bir, onbeş günlük

FORTNIGHTLY : English Turkish

adv. iki haftada bir

FORTRAN : English Turkish

FORTRAN, yüksek seviyeli programlama dili (Bilgisayar)

FORTRAN : English Turkish

n. fortran, kullanımı kolaylaştırıcı sembolik programlama dili

FORTRESS : English Turkish

n. kale, hisar

FORTUITISM : English Turkish

n. gelişimin olumsal sonucuna inanç

FORTUITOUS : English Turkish

adj. tesadüfi, rastlantı sonucu, geçici