Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FRIEND OF THE COURT : English Turkish

ilirkişi

FRIEND OF THE FAMILY : English Turkish

aile arkadaşı, aile üyelerinin iyi tanıdıkları ve sevdikleri kişi

FRIEND OF THEIRS : English Turkish

onların bir arkadaşı, arkadaşlarından biri, onların arkadaşı

FRIEND OF YOURS : English Turkish

senin arkadaşın, senin eşin, senin ahbabın, çok iyi tanıdığın kimse, çok yakın olduğun kimse

FRIEND OR FOE? : English Turkish

dost mu düşman mı?, dost veya düşman?, iyilik mi kötülük mü yapmaya geldin?

FRIENDLESS : English Turkish

adj. dostu olmayan, arkadaşsız

FRIENDLESSNESS : English Turkish

n. arkadaşsız olma, arkadaş yokluğu, arkadaşsız olma durumu

FRIENDLINESS : English Turkish

n. dostluk, arkadaşlık, samimiyet

FRIENDLY : English Turkish

adj. dostça, arkadaşça, cana yakın, samimi, sokulgan, yardımsever, arkadaş canlısı, sıcak

FRIENDLY : English Turkish

n. dostluk maçı

FRIENDLY ALLIANCE : English Turkish

arkadaşça yapılan, dost birliği

FRIENDLY CHAT : English Turkish

arkadaşça sohbet, arkadaşlar arasında hoş sohbet, dostça ve iyi niyetli konuşma

FRIENDLY FIRE : English Turkish

dost ateşi, (Askeri) kendi ordusunun askerleri tarafından atılan silah ve cephane ateşi (düşman ordusu tarafından değil)

FRIENDLY GATHERING : English Turkish

arkadaş toplantısı, resmi olmayan sosyal ortam, bir araya gelmek, arkadaşlar arasında yapılan görüşme

FRIENDLY GET-TOGETHER : English Turkish

arkadaşça bir araya gelme, resmi olmayan sosyal ortam, arkadaşlar arasında yapılan görüşme

FRIENDLY MATCH : English Turkish

dostluk maçı, arkadaşlar arasında yapılan oyun, yarışmadan oynanan oyun

FRIENDLY RELATIONS : English Turkish

arkadaş ilişkileri, dost ilişkileri, iyi niyetli ortaklık, karşılıklı ilişki

FRIENDLY SOCIETY : English Turkish

hayır kurumu, yardımlaşma derneği, kar amacı gütmeyen örgüt

FRIENDLYWEB : English Turkish

n. Friendlyweb, (Bilgisayar) İnternet bağlantı sorunlarını otomatik olarak çözen yazılım uygulaması (şifreler, eposta, haber grupları, vs. gibi)

FRIENDSHIP : English Turkish

n. dostluk, arkadaşlık, dostça davranış

FRIENDSTER : English Turkish

n. Friendster, Jonathan Abrams tarafından Kaliforniya'da kurulan sosyal ağ hizmeti (ABD)

FRIER : English Turkish

n. tava, kızartmalık piliç

FRIES : English Turkish

n. patates kızartması, sıcak yağda kavrulmuş olan patates dilimleri

FRIESIAN : English Turkish

n. Frizyeli kimse, Frizye dili, Frizye sığırı

FRIESLAND : English Turkish

n. Friesland, kuzey Hollanda'da bir bölge