Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GAIN INSIGHT : English Turkish

fikir sahibi olmak, anlamak, bilgelik kazanmak

GAIN INSIGHT INTO : English Turkish

iç yüzünü anlamak, anlayabilme kabiliyeti kazanmak (durum, kişi, makine, vs.)

GAIN MOMENTUM : English Turkish

hızı artmak, şiddeti artmak, gücü artmak

GAIN ON : English Turkish

aradaki farkı kapatmak, hızına yetişmek, yaklaşmak, yetişmek, yakalamak

GAIN ONE'S ENDS : English Turkish

amacına ulaşmak

GAIN ONE'S LAURELS : English Turkish

şan şeref kazanmak, kendine saygı ve şeref kazanmak

GAIN ONE'S LIVELIHOOD : English Turkish

geçimini sağlamak, ekmek parası kazanmak, kendi geçimini sağlamak

GAIN ONE'S LIVING : English Turkish

geçimini sağlamak, ekmek parası kazanmak, kendi geçimini sağlamak

GAIN OVER : English Turkish

dostluğunu kazanmak

GAIN REPRIEVE : English Turkish

erteleme kararı almak, tecil veya erteleme almak

GAIN SPEED : English Turkish

v. hız kazanmak, hızlanmak

GAIN STRENGHT : English Turkish

v. güç kazanmak

GAIN STRENGTH : English Turkish

güç kazanmak, gücü veya kuvveti artmak; iyileşmek; şiddetlenmiş olmak, hızı artmak

GAIN THE EAR OF : English Turkish

eğenisini kazanmak, ilgisini çekmek

GAIN THE EDGE ON : English Turkish

avantaj sağlamak, başka birinden daha avantajlı olmak; geride bırakmak

GAIN THE SUMMIT : English Turkish

doruğa varmak, zirveye çıkmak

GAIN THE UPPER HAND : English Turkish

üstün gelmek, kazanmak; avantaj sağlamak

GAIN TIME : English Turkish

zaman kazanmak, vakit kazanmak

GAIN UPON : English Turkish

yetişmek, yaklaşmak, aradaki mesafeyi kapatmak

GAIN VALUE : English Turkish

v. değer kazanmak

GAIN WEALTH : English Turkish

v. zengin olmak

GAIN WEIGHT : English Turkish

almak

GAINED A FOOTHOLD : English Turkish

tutunacak zemin buldu, üzerine durmak için yer buldu; kendine yer edindi

GAINED EXPERIENCE : English Turkish

deneyim kazandı, tekrar tekrar yapılan katılım ile bilgi edindi, yatkınlık kazandı

GAINED POPULARITY : English Turkish

popülerlik kazandı, ünlü oldu, kabul gördü, rağbet gördü, daha yaygın oldu