Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GAPINGLY : English Turkish

adv. şaşkın bir şekilde, açık ağız ile, büyük şaşkınlıkla, hayretle

GAPPY : English Turkish

n. eksik, noksan, özürlü

GAR : English Turkish

garaj, tamirhane

GAR : English Turkish

n. zargana

GARAGE : English Turkish

n. garaj, tamirhane

GARAGE : English Turkish

v. garaja çekmek

GARAGE SALE : English Turkish

n. gayri resmi satış, eski eşya satışı, genellikle kişinin kendi arazisinde yapılan resmi olmayan kişisel varlık satışı; resmi olmayan emlak satışı

GARB : English Turkish

n. kıyafet, kılık, özel giysi

GARB : English Turkish

v. giydirmek

GARBAGE : English Turkish

n. çöp, süprüntü, boş lâf, zırva, değersiz data

GARBAGE : English Turkish

n. çöp, atılmış olan bir şey, süprüntü, çerçöp, işe yaramaz şey, atık, döküntü; değersiz veya standardın altında olduğu düşünülen herhangi bir şey

GARBAGE CAN : English Turkish

çöp tenekesi

GARBAGE CHARACTERS : English Turkish

değersiz karakterler, bozukluk sonucu yaratılmış olan anlamsız gelişigüzel karakterler

GARBAGE CHUTE : English Turkish

n. çöp bacası

GARBAGE COLLECTION : English Turkish

n. çöp toplanması

GARBAGE CONTAINER : English Turkish

çöp konteyneri, çöp kabı, çöp kutusu, çöp tenekesi

GARBAGE DUMP : English Turkish

atık alanı, çöplerin atıldığı yer

GARBAGE IN, GARBAGE OUT : English Turkish

döküntü girer döküntü çıkar, bilgisayara girilen girdi kalitesi çıktı kalitesini etkiler

GARBAGE MAN : English Turkish

çöpçü, çöp toplayan kimse

GARBAGE PILES : English Turkish

çöp yığınları, çöp öbekleri

GARBAGEPERSON : English Turkish

n. çöpçü, çöp toplayan kimse

GARBANZO : English Turkish

n. nohut, nohut (baklagiller türü)

GARBLE : English Turkish

v. değiştirmek, bozmak, çarpıtmak, saptırmak, üzerinde oynama yapmak

GARBLED : English Turkish

adj. çarpıtılmış, bozuk, karmakarışık, karışmış, karman çorman; yanlış sunulmuş, tahrif edilmiş

GARBLER : English Turkish

n. yanlış bir şekilde anlatan kimse, çarpıtan kimse, karmakarışık eden kimse (kelimeler, olaylar, vs.)