Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AMOROUSNESS : English Turkish

n. aşıklık, tutkunluk

AMORPHISM : English Turkish

n. şekilsizlik, özel veya belirli şekli olmama durumu; toplam eksiklik, nihilizm

AMORPHOUS : English Turkish

adj. biçimsiz, şekilsiz, amorf

AMORPHOUSLY : English Turkish

adv. şekilsiz olarak, değişken biçimde, değişebilir; şekilsizce

AMORPHOUSNESS : English Turkish

n. biçimsizlik, şekilsizlik durumu; değişebilir durum

AMORTISATION : English Turkish

n. amortisman, değerini düşürme; periyodik ödemeler ile kredi veren kimseye veya amortisman fonuna borç ödeme eylemi

AMORTISE : English Turkish

v. amortisman ayırmak, periyodik ödemeler ile kredi veren kimseye veya amortisman fonuna borç ödemek; azar azar borcu kapatmak, değer yitirmek (ayrıca amortize)

AMORTISEMENT : English Turkish

n. amortisman, bir borcun tasfiyesi, aşınma payı; mimari unsur (ayrıca amortizement)

AMORTIZABLE : English Turkish

adj. amortize edilebilir, periyodik ödemeler ile ödenebilir (borç ile ilgili)

AMORTIZATION : English Turkish

n. amortisman, aşınma payı, aşınma, itfa, sönüm

AMORTIZATION SCHEDULE : English Turkish

amortisman planı, bir borcun geri ödeme oranını sini ayrıntılı olarak gösteren liste

AMORTIZE : English Turkish

v. amortize etmek, amortisman ayırmak; itfa etmek, sönümlemek

AMORTIZED LOAN : English Turkish

amortismanlı borçlar, ana borcun bir bölümünün önceden belirenmiş tarihlerde geri ödendiği borç

AMORTIZEMENT : English Turkish

n. amortisman, bir borcun tasfiyesi, aşınma payı; mimari unsur (ayrıca amortisement)

AMOS : English Turkish

n. oniki küçük peygamberden biri, oniki küçük peygamberin kehanetleri

AMOS BRONSON ALCOTT : English Turkish

n. (
1888) Deneyüstücülüğü (aşkıncılık) savunan ve öğrenmenin disiplin üzerine değil zevk ve hayal gücü üzerinde temellendirilmesi gerektiğini ifade eden ABD’li öğretmen ve yazar

AMOS KEINAN : English Turkish

(1927 doğumlu) İsrailli hicivci ve oyun yazarı

AMOS MANSDORF : English Turkish

n. (1965 doğumlu) İsrailli eski bir tenis oyuncusu

AMOS MANSDORFF : English Turkish

n. Amos Mansdorf (1965 doğumlu), İsrailli eski bir tenis oyuncusu

AMOS OZ : English Turkish

İsrailli yazar ve gazeteci

AMOUNT : English Turkish

n. miktar, tutar, toplam, değer, önem

AMOUNT : English Turkish

v. toplama ulaşmak, sonuca varmak; eşit olmak; anlamına gelmek; ifade etmek

AMOUNT CARRIED FORWARD : English Turkish

n. nakli yekun, toplam aktarım

AMOUNT OF CLAIM : English Turkish

talep edilen para miktarı, mahkemede talep edilen toplam tutar

AMOUNT OF MONEY : English Turkish

n. para tutarı, meblağ, para miktarı