Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GENERAL EDUCATION : English Turkish

genel eğitim, çok çeşitli ders konuları kapsayan eğitim programı

GENERAL ELECTION : English Turkish

ereksiyon ,(Argo) penisin sertleşmesi

GENERAL ELECTIONS : English Turkish

genel seçimler, cinsiyet veya din fark etmeksizin tüm vatandaşların katıldığı seçimler

GENERAL ELECTRIC : English Turkish

General Electric, önde gelen Amerikan elektrikli aletler ve elektronik cihazlar üreticisi

GENERAL EXPENSES : English Turkish

n. genel giderler

GENERAL FEATURES : English Turkish

genel özellikler, tüm nitelikler

GENERAL FEELING : English Turkish

genel kanı, genel hava; kamu oyu

GENERAL FORMAT : English Turkish

genel format, elektronik çizelgede sayısal değer için verilen olağan değer formatı

GENERAL HEADQUARTERS : English Turkish

genel karargâh

GENERAL HOSPITAL : English Turkish

genel hastane, belirli bir tıp alanı ile sınırlandırılmamış olan hastane

GENERAL IDEA : English Turkish

genel fikir, genel kanı, belirli olmayan fikir

GENERAL INSURANCE : English Turkish

genel sigorta, temel sigorta (binaları, iş yerlerini, vs. kapsar)

GENERAL ISSUE : English Turkish

genel konu, ortak mevzu, ortak problem veya husus, kapsamlı problem

GENERAL KNOWLEDGE : English Turkish

genel kültür, çok eşitli konular hakkındaki temel bilgi

GENERAL LEGACY : English Turkish

elirsiz mal vasiyeti, bir vasiyette miras bırakılan mal varlığının özellikle belirtilmemiş olması

GENERAL MANAGER : English Turkish

genel müdür

GENERAL MEETING : English Turkish

genel kurul, genel kurul toplantısı

GENERAL MOBILIZATION : English Turkish

umumi seferberlik, askeri birliklerin yaygın olarak orduya çağırılması

GENERAL MOTORS : English Turkish

General Motors, Amerikan büyük işletmesi, Amerika

GENERAL MOTORS CORPORATION : English Turkish

General Motors Şirketi, Detriot merkezli önde gelen Amerikan şirketi (Michigan), otomobil ve kamyon imal eder, GMC

GENERAL NORM : English Turkish

genel standart, ortalama, geniş ölçüde kabul edilmiş olan standart

GENERAL OFFICER : English Turkish

n. general

GENERAL OFFICER COMMANDING : English Turkish

komuta eden general, sorumlu olan subay (özellikle albaydan yüksek rütbeye sahip olan)

GENERAL OFFICERS : English Turkish

general rütbesindeki subaylar, albay ve daha yüksek rütbeden olan subaylar

GENERAL OUTLOOK : English Turkish

genel bakış, belirsiz bakış açısı, genel beklenti veya olasılık