Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GLIMMERINGLY : English Turkish

adv. hafif ışık vererek, pırıl pırıl, yanardöner bir şekilde, hafif pırıltı ile

GLIMPSE : English Turkish

n. gözüne ilişme, görüverme, belirti, işaret

GLIMPSE : English Turkish

v. gözüne ilişmek, görünüp kaybolmak, göz atmak

GLIMPSER : English Turkish

n. göz atan kimse, görünüp kaybolan kimse, bir an için gözüne ilişen kimse

GLINT : English Turkish

n. parıltı, ışıltı, kıvılcım

GLINT : English Turkish

v. parlamak, ışıldamak, kıvılcım saçmak

GLIOMA : English Turkish

n. beyin tümörü, gliyom

GLIOMATOSIS : English Turkish

n. gliyomatoz, beyin tümörlerinin yayılmış oluşumu

GLIOMATOUS : English Turkish

adj. gliyomatöz, gliyoma benzeyen (beyin tümörü türü)

GLIOSIS : English Turkish

n. gliyoz, beyinde artmış astrositler üretimi

GLISSADE : English Turkish

n. aşağıya kayma (dağdan), dansta yana kayma

GLISSADE : English Turkish

v. kaymak, dansta yana kayma

GLISSANDO : English Turkish

n. kayma, parmakların piyano tuşları veya harp telleri üzerinde kaydırılmasıyla yaratılan kayma etkisi (Müzik)

GLISSANDO : English Turkish

adj. kayma ile ilgili, parmakların piyano tuşları veya harp telleri üzerinde kaydırılmasıyla yaratılan kayma etkisi ile ilgili (Müzik)

GLISTEN : English Turkish

n. pırıltı, parıltı

GLISTEN : English Turkish

v. parlamak, kesik kesik parlamak

GLISTENING : English Turkish

adj. parlayan, ışıldayan; akıllı; göz alıcı

GLISTER : English Turkish

n. parlaklık, parıltı, ışıma; göz alıcılık

GLISTER : English Turkish

v. ışıldamak, (Eski kullanım) parlak bir şekilde ışıldamak veya ışık saçmak; parıldamak

GLITCH : English Turkish

n. arıza, kusur, bozukluk, öngörülmemiş aksama; hata (Bilgisayar); yanlış veya sahte elektronik sinyal; (Astronomi) titreyen yıldız rotasyonunda kısa süreli olağandışılık

GLITTER : English Turkish

n. parlaklık, parıltı, gösteriş, göz alıcılık

GLITTER : English Turkish

v. parıldamak, parlamak, göze çarpmak, pırıldamak, göz almak

GLITTERATI : English Turkish

n. zengin ve ünlü şahıslar, (Resmi olmayan) grup olarak düşünülen zengin ve revaçta olan ünlü kişiler; göz kamaştırıcı kişiler; revaçta olan ünlüler

GLITTERING : English Turkish

adj. parlak, ışıl ışıl, göz alıcı, şaşaalı

GLITTERINGLY : English Turkish

adv. pırıl pırıl, ışıldayarak, parlak bir şekilde, ışık yansıtarak