English Turkish
GLOW WITH PRIDE : English Turkish
iftihar etmek, çok büyük durur duymak (bir başarı ile, bir kişi ile, vs.)
GLOW WORM : English Turkish
ateşböceği, yeşilimsi ışık yayan böcek veya kanatsız ateşböceği
GLOWER : English Turkish
v. ters ters bakmak, öfkeli bakmak, yiyecek gibi bakmak
GLOWERING : English Turkish
adj. öfke ile bakan, dik dik bakan, çatık kaşlı, ters
GLOWFLY : English Turkish
n. ateşböceği, yıldız böceği, kuyruğu fosforesan ışık yayan noktürnal böcek
GLOWING : English Turkish
adj. kızgın, parlak, hararetli, heyecanlı, coşkulu, canlı
GLOWING ACCOUNT : English Turkish
göklere çıkaran anlatım, övgü
GLOWING EMBER : English Turkish
yanan kor, sönmemiş küçük kor, ateşten dumansız yanan kömür veya odun parçası
GLOWINGLY : English Turkish
adv. hararetli bir şekilde, ışık saçan bir şekilde, karanlıkta ışıldayarak; tutkuyla, şevkle
GLOWWORM : English Turkish
n. ateş böceği
GLOXINIA : English Turkish
n. gloksinya
GLOZE : English Turkish
n. örtbas etmek, gizlemek
GLOZE OVER : English Turkish
n. örtbas etmek, gizlemek
GLUB : English Turkish
n. glub, bir kimsenin kafası istemeyerek su altında kaldığında baloncukların çıkardığı ses; bir kişinin su altında kabarcık yaptığı zaman çıkan ses
GLUCAGON : English Turkish
n. glükagon, pankreasta oluşan hormon
GLUCARIC ACID : English Turkish
glukarik asit, sakarik asit, nişasta veya glikozun nitrik asitle oksitlenmesiyle hazırlanan asit (Kimya)
GLUCIDE : English Turkish
n. glüsit, karbonhidrat içeren birkaç organik bileşikten herhangi biri
GLUCINIUM : English Turkish
n. berilyum, düşük özgül ağırlığı olan gümüş beyaz metalik element
GLUCOCEREBROSIDASE : English Turkish
n. glukoserebrozidaz, hidroliz sürecini hızlandıran ve vücutta eksik olduğu zaman ciddi hastalıklara yol açabilen hidrolaz grubuna ait enzim türü (Tıp)
GLUCOKINASE : English Turkish
n. glükokinaz, enzim
GLUCONEOGENESIS : English Turkish
n. glikoneojenez, karbonhidrat üretimi
GLUCONIC ACID : English Turkish
glükonik asit, (Kimya) glikozun elektrolitik oksidasyonu ile hazırlanan asit (tekstil sanayi, yiyecekler ve ilaçlarda kullanılan)
GLUCOPROTEIN : English Turkish
n. glükoprotein, holoprotein ve karbonhidrattan oluşan bileşik (Kimya)
GLUCOSAN : English Turkish
n. glikozan, polisakkarid, bileşik şeker (Kimya)
GLUCOSE : English Turkish
n. glikoz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani