Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GOODS IN DEMAND : English Turkish

evaçta olan mallar, tutulan satılık eşya, stokları çabuk tükenen ürünler

GOODS LIFT : English Turkish

n. yük asansörü, servis asansörü

GOODS STAMPED WITH THE MAKER'S NAME : English Turkish

üretici ismi etiketi olan ürünler, üreticinin sembolü ile işaretli mallar

GOODS TO DECLARE : English Turkish

n. deklare edilecek ürünler

GOODS TRAIN : English Turkish

yük treni, marşandiz

GOODS VAN : English Turkish

n. kamyonet

GOODS YARD : English Turkish

yük istasyonu, depo

GOODWIFE : English Turkish

n. hayat arkadaşı, zevce, evin kadını

GOODWILL : English Turkish

n. hava parası, iyi niyet, temiz kalplilik

GOODWILL GESTURE : English Turkish

iyi niyet gösterisi, birinin iyi niyetini veya amacını gösteren hareket

GOODWILL MISSION : English Turkish

iyi niyet misyonu, ilişkileri geliştirmek için yapılan görev, dostça duygular uyandırmak için gönderilen delegasyon (ülkeler arasında olduğu gibi)

GOODY : English Turkish

n. şekerleme, ilgi çekici şey, iyilik timsali, yaşlı kadın, nine, yapmacık iyi kimse, sahte dindar

GOODY : English Turkish

interj. ne iyi, ne güzel

GOODY GOODY : English Turkish

iyilik timsali, melek, yapmacık iyi kimse

GOODY TWO SHOES : English Turkish

iyilik timsali, melek gibi insan, oldukça ahlaklı kimse

GOODYEAR : English Turkish

n. Goodyear, Charles Goodyear (
60), Amerikalı mucit, vulkanize eden kauçuk sürecinin geliştiricisi; soyadı

GOOEY : English Turkish

adj. yapışkan ve tatlı, aşırı duygusal

GOOF : English Turkish

n. ahmak, hata, gaf, yanılma

GOOF : English Turkish

v. bozmak, becerememek, pot kırmak, gaf yapmak, hata yapmak, aptalca davranmak

GOOF AROUND : English Turkish

v. aptalca davranmak

GOOF OFF : English Turkish

n. boş boş oturan kimse, tembel kimse, sorumsuz kimse (Amerikan Argosu)

GOOF OFF : English Turkish

v. boş boş oturmak, (Amerikan Argosu) tembellik yapmak; hiçbir şey yapmamak (örneğin, "Okul tatil olduktan sonra evde oturup hiçbir şey yapmamayı düşünüyorum")

GOOF UP : English Turkish

v. bozmak, becerememek, yüzüne gözüne bulaştırmak

GOOF-UP : English Turkish

n. gaf, hata, pot,yanlış

GOOFBALL : English Turkish

n. sakinleştirici, (Argo) yatıştırıcı, uyku ilacı; aptal veya salak kimse