English Turkish
GOOFINESS : English Turkish
n. budalalık, (Argo) ahmaklık, aptallık, maskaralık; saçmalık
GOOFUS : English Turkish
n. embesil, (Argo) son derece aptal kimse, çok yetersiz olan kimse
GOOFY : English Turkish
adj. aptal, akılsız
GOOG : English Turkish
n. yumurta, (Avustralya Argosu) yumurta
GOOGLE : English Turkish
n. Google, 1998 yılında Stanford Üniversitesi'nde Larry Page ve Sergey Brin tarafından kurulan ve İnternet arama motoru olarak hizmet veren şirket
GOOGLE : English Turkish
v. google, (Bilgisayar) Google arama motorunu kullanarak Web ’de veri aramak; yeni veya olması muhtemel kız veya erkek arkadaşı bulmak için İnternet’te kişisel bilgiler aramak
GOOGLE MAIL : English Turkish
n. Google Postası, G-mail, Google tarafından geliştirilen ücretsiz web tabanlı eposta sistemi
GOOGLER : English Turkish
n. Googler, Google şirketinde tam zamanlı çalışan olan kimse, Google'ın tam zamanlı çalışanı; Google arama motorunu etkili bir şekilde kullanan kişi; çevrimiçi arama uzmanı olan kişi
GOOGLEWHACK : English Turkish
v. Googlewhack, tek bir kelimeyi tam olarak geri almayı denemek için Google arama satırına iki ya da daha fazla kelime yazmak
GOOGLEWHACK : English Turkish
n. Googlewhack, tek bir sonucu tam olarak geri almayı denemek için Google arama satırına iki ya da daha fazla kelime yazan kişi
GOOGLEWHACKER : English Turkish
n. Googlewhacker, tek bir sonucu tam olarak geri almayı denemek için Google arama satırına iki ya da daha fazla kelime yazan kişi
GOOGLEWHACKING : English Turkish
n. Googlewhacking, tek bir sonucu tam olarak geri almayı denemek için Google arama satırına iki ya da daha fazla kelime yazmak
GOOGLY : English Turkish
adj. aldatıcı
GOOGOL : English Turkish
n. 10 üzeri 100, 100 tane 0 sayısından sonra gelen 1, 100 kuvvetinde 10
GOOK : English Turkish
n. çamur, pislik, çinli [kötü], yabancı
GOOLIE : English Turkish
n. goolie, (İngiliz Argosu) taş; testis
GOOLIES : English Turkish
n. hayalar, (Argo) testisler
GOOMBAH : English Turkish
n. goombah, (Argo) yakın arkadaş; yoldaş; partner, ortak
GOOMBAY : English Turkish
n. goombay, el ile vurulan keçi postundan yapılmış davul; goombay davulları çalmakla ilgili olan kalipso müziği veya dansı
GOON : English Turkish
n. kiralık katil, kundakçı, grevcilere şiddet gösteren görevli
GOONDA : English Turkish
n. goonda, (Güney Asya Argosu) külhanbeyi, kabadayı, haydut, holigan, vahşi adam, kalas
GOOP : English Turkish
n. görgüsüz kimse, aptal ve nezaketsiz kimse, kaba kimse; yapışkan ve sulu madde
GOOS : English Turkish
Küresel Okyanus Gözlem Sistemi, dünya çapındaki okyanusların durumunu ve geleceğini anlamak için aralarında bilgi ve plan değişimi yapan uluslararası oşinografik gözlemci ve araştırmacılar ortaklığı
GOOSANDER : English Turkish
n. testeregagalı ördek
GOOSE : English Turkish
n. kaz, kaz kafalı, ahmak, terzi ütüsü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani