English Turkish
GORGED : English Turkish
adj. doymuş, dolmuş, patlamak üzere
GORGED HIMSELF : English Turkish
tıkındı, aç gözlülükle yedi
GORGED HIMSELF WITH : English Turkish
ile tıkındı,
i tıka basa yedi (yiyecek, şekerleme, vs.)
GORGED ON : English Turkish
tıkındı, aç gözlülükle yedi, tıka basa yedi (yiyecek, şekerleme, vs.)
GORGEOUS : English Turkish
adj. muhteşem, harika, göz kamaştırıcı, görkemli, parlak
GORGEOUSLY : English Turkish
adv. görkemli bir biçimde, mükemmel bir şekilde; şatafatlı bir şekilde; ihtişamla
GORGEOUSNESS : English Turkish
n. parlaklık, görkem
GORGER : English Turkish
n. tıkınan kimse, yemeği hızlı ve aç gözlü bir şekilde yiyen kimse, pisboğaz bir şekilde yiyen kimse, obur kimse
GORGET : English Turkish
n. boğaz zırhı, boyundaki benek (kuş), yaka işareti, taş alma ameliyatı aleti
GORGIO : English Turkish
n. gorgio, çingene olmayan bir kişiye takılan çingene adı
GORGON : English Turkish
n. yılan saçlı kadın [mit.], Gorgon [mit.]
GORGONIZE : English Turkish
v. afallatmak, sersemletmek, korkudan donakalmasına neden olmak, taş kesmek; üzerinde bunaltıcı etki yaratmak; birini ipnotize etmek; üzerinde Gorgon etkisi yaratmak; taşa çevirmek
GORGONZOLA : English Turkish
n. İtalyan damarlı peyniri
GORILLA : English Turkish
n. goril, fedai, koruma görevlisi
GORILY : English Turkish
adv. kanlı bir şekilde
GORINESS : English Turkish
n. şiddet, kanlılık; şiddet ve kan dökme
GORING : English Turkish
n. boynuzlama (boğa)
GORING BULL : English Turkish
oynuzlayan boğa, boynuzlayan öküz, boynuzlarıyla saldıran boğa; şiddete başvuran kimse
GORK : English Turkish
n. gork, (Argo) komada olan kimse, beyin ölümü gerçekleşen kimse
GORKI : English Turkish
n. Gorki, soyadı; Maxim Gorki (
1936), Rus romancı ve drama yazarı; Nizhniy Novgorod'un eski ismi (Moskova'nın doğusunda bulunan şehir)
GORKY : English Turkish
n. Gorky, soyadı; Maxim Gorky, Aleksey Maximovich Peshkov (
1936), Rus romancı ve drama yazarı; Nizhniy Novgorod'un eski ismi (Moskova'nın doğusunda bulunan şehir)
GORMAGON : English Turkish
n. Gormagon, filden daha büyük olan efsanevi hayvan ya da canavar (6 gözü, 3 kafası, 4 kolu, 8 bacağı {bir tarafta 5 diğer tarafta 3}, 3 tane kalça, 2 erkek cinsel organı ve arkasında bir kadın ferci olan)
GORMAND : English Turkish
n. obur kimse, boğazına düşkün kimse, çok yiyen kimse; doymayan kimsen; açgözlü kimse
GORMAND : English Turkish
adj. obur, boğazına düşkün, aşırı derecede yeme ve içme eğilimi olan
GORMANDISE : English Turkish
v. tıkınmak, açgözlülükle yemek; mideye indirmek; yemeği lüpletmek (ayrıca gormandize)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani