English Turkish
GORMANDIZE : English Turkish
v. mideye indirmek, tıkınmak
GORMANDIZER : English Turkish
n. obur
GORMLESS : English Turkish
adj. akılsız, aptal
GORODKI : English Turkish
n. gorodki, ağaç pimlerini vurması için ağır ahşap sopanın atıldığı açık havada oynanan geleneksel eski Rus oyunu
GORP : English Turkish
n. gorp, uzun yürüyüşe çıkan kişilerin ve dağcıların yediği yüksek enerji veren hafif yiyecek (karıştırılmış çerez, tohumlar, kuru üzüm, kurutulmuş meyvelerden oluşan)
GORSE : English Turkish
n. karaçalı, katırtırnağı
GORY : English Turkish
adj. kanlı, kan dondurucu, korkunç, ürpertici
GOSH : English Turkish
interj. hay allah, allah allah, ya
GOSHAWK : English Turkish
n. atmaca, çakırdoğan
GOSLING : English Turkish
n. kaz yavrusu, acemi çaylak
GOSPEL : English Turkish
n. İncil
GOSPEL : English Turkish
n. Hz. İsa’nın öğretileri, İsa ve müritleri tarafından öğretilen mesaj; İsa’nın hayatını ve öğretilerini anlatan hikâye; kesinlikle gerçek ve doğru olarak kabul edilen bir şey; güney ABD’de Siyah Amerikalılar arasında ortaya çıkan ritmik ve duygusal müzik türü
GOSPEL : English Turkish
adj. Hz. İsa’nın öğretileri, Hz. İsa’nın öğretilerine ait veya ilgili
GOSPEL MUSIC : English Turkish
siyah Amerikalılara özgü müzik tarzı, Güneydeki Amerikalıların milli marşları ve ilahilerini esas alan müzik türü; güneydeki Protestan kiliselerinde ortaya çıkan müzik tarzına dayalı olan müzik
GOSPEL SONG : English Turkish
ilahi şarkı, kilise şarkısı, evangelizmle ilgili olan neşeli şarkı
GOSPEL TRUTH : English Turkish
asıl gerçek, çıplak gerçek
GOSPELER : English Turkish
n. aşai rabbani ayininde İncil okuyan kimse
GOSPELLER : English Turkish
n. aşai rabbani ayininde incil okuyan kimse
GOSSAMER : English Turkish
n. örümcek ağı, incecik şey, bürümcük
GOSSAMER : English Turkish
adj. hafif ve incecik
GOSSAMERY : English Turkish
adj. incecik bir şey, bürümcükle ilgili; hafif ve hassas; dayanıksız
GOSSIP : English Turkish
n. dedikodu, gevezelik, hoşbeş, dedikoducu kimse
GOSSIP : English Turkish
v. dedikodu yapmak, çene çalmak, gevezelik etmek
GOSSIP COLOUMNIST : English Turkish
n. dedikodu yazarı
GOSSIP COLUMN : English Turkish
dedikodu köşesi, ünlü kişiler hakkında boş vakit sohbeti içeren gazete sütünü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani