Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GOT INTO A FIGHT : English Turkish

kavgaya karıştı, bir kavgaya bulaştı, dövüştü

GOT INTO A GROOVE : English Turkish

eski adetlerine döndü, çalışma düzeninin kurdu

GOT INTO A QUAGMIRE : English Turkish

çıkmaza girdi, zor duruma girdi

GOT INTO AN ARGUMENT : English Turkish

polemiğe girdi, kavga etti, tartıştı, ağız kavgasına girdi, atıştı

GOT INTO THE HABIT OF : English Turkish

-yi alışkanlık haline getirdi,
in günlük rutin haline getirdi

GOT INTO THE HABIT OF SAYING : English Turkish

-söyleme alışkanlığı kazandı,
söylemeye alıştı

GOT INTO THE PICTURE : English Turkish

ortaya çıktı, göründü, sahnede göründü

GOT INTO THE SHOES OF : English Turkish

-kılığına girdi, kendini – yerine koydu

GOT INTO TROUBLE : English Turkish

aşına bela geldi, başı derde girdi, kötü bir duruma girdi, yakalandı

GOT INTO TROUBLE WITH THE LAW : English Turkish

aşı kanunla derde girdi, suç işledi

GOT IT ALL WRONG : English Turkish

her şeyi yanlış anladı, tamamen yanlış anladı

GOT IT INTO HIS HEAD : English Turkish

kafasına soktu, bir şekilde anladı

GOT IT INTO HIS HEAD THAT- : English Turkish

- kafasına soktu,
bir şekilde anladı

GOT IT OUT OF HIS HEAD : English Turkish

aklından çıkardı, o fikirden tamamen vazheçti

GOT LANDING PERMISSION : English Turkish

iniş izni aldı, uçağı indirmek için yetki, aldı

GOT LOST : English Turkish

kayboldu, yanlış yere yerleştirildi; sürüden ayrıldı, yolunu kaybetti

GOT MAD : English Turkish

deliye döndü, sinirlendi, sinirleri bozuldu

GOT MAD AT HIM : English Turkish

ona kızdı, ona sinirlendi, ona öfkelendi, ona gıcık oldu

GOT MARRIED : English Turkish

evlendi, nikah yaptı; evlendirildi

GOT MUCH OUT OF IT : English Turkish

ondan çok yararlandı, ondan çok şey sağladı, ondan çok şey öğrendi, karlı çıktı

GOT NERVOUS : English Turkish

asabı bozuldu, sinirleri gerildi

GOT NOTHING OUT OF IT : English Turkish

ondan hiç yararlanmadı, zarara uğradı zararlı çıktı, ondan hiçbir şey öğrenmedi

GOT OFF HIS BACK : English Turkish

onu rahat bıraktı, onu yalnız bıraktı, onu rahatsız etmeyi veya baskı yapmayı durdurdu, geri çekildi

GOT OFF ON THE RIGHT FOOT : English Turkish

iyi başladı, iyi bir başlangıç yaptı

GOT OFF ON THE WRONG FOOT : English Turkish

kötü bir başlangıç yaptı, ilk andan itibaren başarılı olmadı, başarısızlıkla başladı