English Turkish
GRAFT : English Turkish
v. aşılamak, nakletmek, yolsuzluk yapmak, rüşvet vermek, para yemek
GRAFTED : English Turkish
adj. aşılanmış, transplantasyon yapılmış; nakledilmiş; rüşvet almış
GRAFTER : English Turkish
n. aşılayan kimse, para yediren kimse, rüşvet veren kimse
GRAFTING : English Turkish
n. aşılama
GRAHAM : English Turkish
n. Graham, erkek ismi; soyadı; Martha Graham (
1991), Amerikalı dansçı ve koreograf
GRAHAM BELL : English Turkish
n. Graham Bell, Alexander Graham Bell (
1922), Amerikalı bilim adamı ve mucit, telefonun mucidi
GRAHAM CRACKER : English Turkish
n. mısır unu krakeri, mısır unundan yapılmış hafif tatlımsı olan kraker
GRAHAM FLOUR : English Turkish
n. mısır unu, buğday unu tanelerinden yapılan ve kepeği elenmemiş olan un
GRAHAM GREENE : English Turkish
n. Graham Greene, (
1991) İngiliz romancı ve oyun yazarı
GRAHAM NASH : English Turkish
n. Graham Nash, (1942 doğumlu) İngiltere doğumlu Amerikalı şarkıcı ve gitarist, "Crosby Stills and Nash" folk rock grubu üyesi
GRAIL : English Turkish
n. İsa'nın son yemeğini yediği kâse, kutsal kap
GRAIN : English Turkish
n. tane, tahıl, tanecik, zerre, granül, damar, çizgi, damarlı yüzey
GRAIN : English Turkish
v. tanelemek, öğütmek, ağacı damarlı boyamak, damarlı yapmak
GRAIN ALCOHOL : English Turkish
tahıl alkolü, hububat alkolü
GRAIN FIELDS : English Turkish
tahıl tarlaları, tahıl yetiştirilen tarlalar
GRAIN OF TRUTH : English Turkish
ufak bir gerçeklik payı, bir parça gerçek, çok az gerçek bilgi
GRAINED : English Turkish
adj. tanelenmiş, taneciklere ayrılmış
GRAINFIELD : English Turkish
n. tahıl tarlası, tahıl yetiştirilen arazi alanları
GRAININESS : English Turkish
n. çekirdekli olma, taneli olma, granüllü olma, tanecikli olma niteliği
GRAINLIKE : English Turkish
adj. çekirdeğe benzeyen, taneciğe benzeyen, tohuma benzeyen, granüllü
GRAINY : English Turkish
adj. taneli, granüllü; damarlarla dolu; ağaç damarına benzeyen
GRAIP : English Turkish
n. gübre çatalı, gübre atmak için kullanılan diren
GRAM : English Turkish
n. gram, nohut, bir tür fasulye
GRAM : English Turkish
suff. gram, yazılmış
GRAM ATOM : English Turkish
gram atom, bir elementin gram olarak ağırlığının o elementin atom ağırlığına eşit olması için gereken element miktarı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani