Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GRAVELY : English Turkish

adv. ağır şekilde, ciddi şekilde; ağırbaşlı bir şekilde, aklı başında olarak; sert bir biçimde, tehlikeli bir şekilde

GRAVEN : English Turkish

adj. oyma, oyulmuş

GRAVEN IMAGE : English Turkish

put, oyma resim

GRAVENESS : English Turkish

n. ehemmiyet, önem, ağırlık; sertlik; ciddiyet

GRAVER : English Turkish

n. hakkak, oyan kimse; gravür sanatında kullanılan alet

GRAVEROBBER : English Turkish

n. mezar hırsızı, mezarlardan değerli eşyalar çalan kimse; ceset hırsızı, cesetler çalan kimse (anatomik inceleme için)

GRAVES : English Turkish

n. Graves, soyadı

GRAVES' DISEASE : English Turkish

n. Graves hastalığı, (Medikal) Basedow hastalığı, hipertiroidizmin bir türü, otoimmün reaksiyonun neden olduğu sanılan tiroid bezi hastalığı (büyümüş tiroid ve sıcaklığa dayanamama ile tanımlanır)

GRAVES' OPHTHALMOPATHY : English Turkish

n. Graves hastalığında gelişen oftalmopati, (Medikal) hipertiroidizmle ilgili olan eksoftalmi (fırlak göz)

GRAVESIDE : English Turkish

n. mezar başı, mezar kenarı

GRAVESIDE MEMORIAL CEREMONY : English Turkish

mezar başında yapılan anma töreni, ölmüş kişinin mezarı başında yapılan anma töreni

GRAVESTONE : English Turkish

n. mezar taşı

GRAVEYARD : English Turkish

n. mezarlık, kabristan

GRAVEYARD SHIFT : English Turkish

gece vardiyası, gece yarısı ve sabah arası olan çalışma saatleri; gece çalışma vardiyası

GRAVID : English Turkish

adj. hamile, gebe

GRAVIDIC : English Turkish

adj. gravidik, gebelikle ilgili; hamilelikte meydana gelen; (Edebiyat) anlam dolu

GRAVIDITY : English Turkish

n. hamilelik, gebelik

GRAVIMETER : English Turkish

n. gravimetre, göreceli ağırlık ölçeği

GRAVIMETRIC : English Turkish

adj. gravimetrik, gravimetre ile ilgili, ağırlık ölçen aletle ilgili; gravimetri ile ilgili, ağırlık veya yoğunluk ölçümü ile ilgili

GRAVIMETRICAL : English Turkish

adj. gravimetrik, gravimetre ile ilgili, ağırlık ölçen aletle ilgili; gravimetri ile ilgili, ağırlık veya yoğunluk ölçümü ile ilgili

GRAVIMETRICALLY : English Turkish

adv. gravimetrik olarak, gravimetre ile; ağırlıksal ölçümle ilgili

GRAVIMETRY : English Turkish

n. gravimetri, ağırlık veya yoğunluk ölçümü

GRAVING : English Turkish

n. oyma, gravür; oymacılık

GRAVING DOCK : English Turkish

kalafat yeri, kuru havuz

GRAVING TOOL : English Turkish

n. oyma keskisi, heykeltraş kalemi