English Turkish
GRIEF-STRICKEN : English Turkish
dertli, kederli, acı ve keder içinde olan (genellikle bir yakınının ölümü nedeniyle)
GRIEVANCE : English Turkish
n. dert, sorun, şikâyet, yakınma, kindarlık, kincilik
GRIEVE : English Turkish
v. üzmek, kederlendirmek, dert vermek, üzülmek
GRIEVE FOR : English Turkish
-için üzülmek,
için yas tutmak, ağıt yakmak, hayıflanmak, yakınmak,
için ağlamak
GRIEVED FOR HIM : English Turkish
onun için üzüldü, onun yasını tuttu, onun için çok üzüldü
GRIEVER : English Turkish
n. matem tutan kimse, yaslı kimse, ağıt yakan kimse; üzgün olan kimse
GRIEVING : English Turkish
adj. matem tutan, yaslı, ağıt yakan, üzülen
GRIEVINGLY : English Turkish
adv. yas tutarak, üzüntüyle, kederle
GRIEVOUS : English Turkish
adj. üzücü, feci, ağır, acı, iğrenç
GRIEVOUSLY : English Turkish
adv. üzücü bir şekilde, acı vey kedere neden olan bir şekilde; alçakça
GRIEVOUSNESS : English Turkish
n. acı olma, zor durum
GRIFF : English Turkish
n. haber, bilgi
GRIFFE : English Turkish
n. griffe, kolon ayağındaki süslemeler (Mimarlık); farklı ırklardan ebeveynleri olan çocuk, siyah ve melez kişilerden veya siyah ve Kızılderili kişilerden doğan çocuk
GRIFFIN : English Turkish
n. kızıl akbaba, kartal başlı aslan gövdeli ejderha, hindistan'a yeni gelmiş avrupalı, haber, bilgi
GRIFFIN VULTURE : English Turkish
n. kızıl akbaba
GRIFFITH : English Turkish
n. Griffith, erkek ismi; soyadı
GRIFFON : English Turkish
n. kızıl akbaba, grifon, kısa ve sert kıllı bir köpek
GRIFFON VULTURE : English Turkish
kızıl akbaba
GRIFT : English Turkish
n. dolandırıcılık
GRIFTED : English Turkish
adj. dolandırma ile elde edilmiş, hile ile alınmış, yalan beyan ile elde edilmiş
GRIFTER : English Turkish
n. dolandırıcı, üçkâğıtçı
GRIG : English Turkish
n. kriket, cırcırböceği, çekirge; yılan balığı yavrusu; neşeli ve enerjik kişi (takma ad)
GRIGORI YEFIMOVICH RASPUTIN : English Turkish
n. Grigori Yefimovich Rasputin, (
1916) dini danışman olan ve Çar II. Nikolas ve Çariçe Aleksandra’nın sarayında çok etkili olan Sibiryalı köylü papaz, 29 Aralık 1916’da bir grup aristokrat tarafından öldürülmüştür, “Çılgın Papaz “olarak bilinir
GRILL : English Turkish
n. ızgara et, ızgara, parmaklık, kafes
GRILL : English Turkish
v. ızgarada pişirmek, kızartmak, işkence etmek, sorguya çekmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani