Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GRUDGINGLY : English Turkish

adv. gönülsüzce, istemeye istemeye, isteksizce

GRUE : English Turkish

v. titremek, ürpermek, irkilmek, zangırdamak; korkmak, ürkmek

GRUEL : English Turkish

n. yulaf lapası, un çorbası

GRUELING : English Turkish

n. yorucu şey, zorluk, meşakkat, zahmet, işkence, ağır ceza

GRUELING : English Turkish

adj. yorucu, zahmetli, eziyetli, işkenceli, sıkıntılı

GRUELINGLY : English Turkish

adv. eziyetli bir şekilde, yorucu bir şekilde, zahmetli bir şekilde, gayretle

GRUELLING : English Turkish

n. yorucu şey, zorluk, meşakkat, zahmet, işkence, ağır iş

GRUELLING : English Turkish

adj. yorucu, zahmetli, eziyetli, işkenceli, sıkıntılı

GRUESOME : English Turkish

adj. korkunç, ürkütücü, dehşet verici

GRUESOMELY : English Turkish

adv. korkunç bir şekilde, iğrenç bir şekilde, berbat bir şekilde, korkunç bir biçimde, çok fena

GRUESOMENESS : English Turkish

n. iğrençlik, iticilik, iğrenç olma; menfur olma, tiksindirici olma

GRUFF : English Turkish

adj. hırçın, aksi, huysuz, sert, kaba, boğuk sesli

GRUFFLY : English Turkish

adv. kabaca, kaba bir şekilde, sert bir şekilde; boğuk sesle; adice, kabaca; terbiyesizce

GRUFFNESS : English Turkish

n. aksilik, hırçınlık, kabalık, boğukluk

GRUMBLE : English Turkish

n. homurdanma, söylenme, yakınma, gürleme, guruldama

GRUMBLE : English Turkish

v. homurdanmak, mırıldamak, mırıldanmak, söylenmek, dırdır etmek, mızırdanmak, yakınmak, gürlemek, guruldamak, gümbürdemek

GRUMBLER : English Turkish

n. dırdırcı, homurdanan kimse, halinden şikâyetçi kimse

GRUMBLING : English Turkish

n. homurdanma, mırıltı, mırıldanma, dırdır, mızırdanma

GRUMBLING : English Turkish

adj. homurdanan, huysuz, hoşnutsuz, şikâyetçi

GRUMBLINGLY : English Turkish

adv. homurdanarak, şikayet ederek, hoşnutsuz bir şekilde

GRUMBLY : English Turkish

adj. homurdanan, söylenme veya şikayet etme eğilimi olan; şikayete benzeyen

GRUME : English Turkish

n. pıhtı, kan pıhtısı

GRUMMET : English Turkish

n. ip halka, ilik, kopça gözü

GRUMOUS : English Turkish

adj. pıhtılaşmış, pıhtı gibi, düğümlü [bot.]

GRUMP : English Turkish

n. homurdanan kimse, söylenen kimse, huysuz tip