Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GULPED HIS FOOD : English Turkish

yemeğini hapı hupur yedi, yemeğini çok hızlı bir şekilde yedi

GULPER : English Turkish

n. yutuveren kimse, hızlı yiyen kimse, büyük miktarlarda ve hızlı yiyen veya içen kimse

GULPING ONE'S FOOD : English Turkish

yemeğini hapı hupur yemek, yemeğini çok hızlı bir şekilde çiğnemden yemek

GUM : English Turkish

n. dişeti, sakız, çapak, zamk, yapıştırıcı, reçine, lastik, kauçuk

GUM : English Turkish

v. yapıştırmak, zamklamak

GUM AMMONIAC : English Turkish

n. amonyak sakızı

GUM AMMONIACUM : English Turkish

n. çadıruşağı otu

GUM ARABIC : English Turkish

arap sakızı, akasya sakızı

GUM BOIL : English Turkish

n. dişeti iltihabı

GUM ELASTIC : English Turkish

kauçuk, lastik

GUM PROBLEMS : English Turkish

dişeti sorunları, dişleri çevreleyen doku ile ilgili sorunlar

GUM RESIN : English Turkish

n. reçineli zamk

GUM TREE : English Turkish

sakız ağacı, zamk ağacı, okaliptüs ağacı, amber ağacı

GUM UP : English Turkish

işini bozmak, taş koymak, engellemek, bozmak

GUMBA : English Turkish

n. gumba, tatlı kırmızı biber türü

GUMBO : English Turkish

n. bamya, bamya çorbası

GUMBOIL : English Turkish

n. gumboil, dişeti apsesi

GUMBOOTS : English Turkish

n. lastik çizme

GUMDROP : English Turkish

n. sakızlı şeker

GUMLIKE : English Turkish

adj. sakıza gibi, sakıza benzeyen, lastik gibi

GUMMA : English Turkish

n. frengi kabarcığı

GUMMASTIC : English Turkish

n. sakız, mastika

GUMMATOUS : English Turkish

adj. frengi kabarcığına özgü, frengi kabarcığıyla ilgili, frengi kabarcığına benzeyen (genellikle frengi hastalığının neden olduğu tümör türü)

GUMMIFEROUS : English Turkish

adj. zamk salgılayan, sakız üreten

GUMMINESS : English Turkish

n. yapışkanlık, sakızlı olma