Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ANISOMETROPIA : English Turkish

n. anizometropi, gözünün birinin ışığı diğerinden daha farklı bir şekilde kırmasına neden olan bozukluk

ANISOMETROPIC : English Turkish

adj. anizometropik, anizometropi hastalığı olan (gözünün birinin ışığı diğerinden daha farklı bir şekilde kırmasına neden olan bozukluk)

ANISOTROPIC : English Turkish

adj. anizotrop, farklı ölçüm seviyelerinde farklı fiziksel özellikleri olan (Fizik)

ANISOTROPOUS : English Turkish

adj. anizotrop, farklı düzlemlerde farklı fiziksel özellikleri olan (Fizik)

ANISOTROPY : English Turkish

n. anizotropi, değişik eksenler boyunca değişik boyutlara sahip olma durumu (Botanik ve Fizik)

ANISYL ALCOHOL : English Turkish

anisil alkol, anisik alkol, parfüm üretiminde kullanılan kimyasal madde

ANJELICA : English Turkish

n. bir kadın adı

ANJELICA HUSTON : English Turkish

n. (1951 doğumlu) ABD’li aktris, John Huston’ın kızı

ANJOU : English Turkish

n. anjou

ANJOU : English Turkish

n. anjou, yeşil kabuğu ve sert pürüzsüz eti olan armut çeşidi

ANKARA : English Turkish

n. Türkiye’nin başkenti

ANKER : English Turkish

n. anker, Avrupa’da kullanılan bir sıvı ölçüsü (8 1/2 İngiliz galonu)

ANKH : English Turkish

n. ankh, uzun ömürlülüğü ifade eden Mısır’a ait sembol (üst gövdesi halka şeklinde olan haça benzer)

ANKLE : English Turkish

n. ayak bileği, ayak bileği kemiği

ANKLE : English Turkish

v. yürümek

ANKLE DEEP : English Turkish

ileğine kadar, ayak bileklerine ulaşan; ayak bileklerine yaklaşan (veya dizlerine)

ANKLE STRAP : English Turkish

n. ayakkabı atkısı

ANKLE STRAP SHOES : English Turkish

n. atkılı ayakkabı

ANKLE-BITER : English Turkish

n. bebek, çocuk, küçük çocuk

ANKLE-DEEP WATER : English Turkish

ileğine kadar olan su, sığ su, sadece ayakları kapatacak kadar derin olan su

ANKLE-HIGH SHOES : English Turkish

ilek yüksekliğinde ayakkabı, ayak bileklerine kadar gelen ayakkabılar, boğazlı ayakkabı

ANKLEBITER : English Turkish

n. çocuk,(Avustralya ve Yeni Zelanda’da kullanılan terim) yeni yürümeye başlayan çocuk, bebek, çocuk

ANKLEBONE : English Turkish

n. aşık kemiği

ANKLESOCK : English Turkish

n. soket, kısa çorap

ANKLET : English Turkish

n. soket, kısa çorap; halhal, ayak bileziği