Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HAVE A PREDISPOSITION : English Turkish

yatkın olmak, önceden olan yatkınlığı veya eğilimi olmak; doğuştan gelen yetenek veya kabiliyete sahip olmak

HAVE A PREDISPOSITION FOR : English Turkish

meyilli olmak, bir şeye eğilimli olmak, bir şeye karşı kapılabilir olmak

HAVE A QUICK TEMPER : English Turkish

v. canı tez olmak

HAVE A RARE TIME : English Turkish

eğlenceli zaman geçirmek, çok eğlenmek

HAVE A READY TONGUE : English Turkish

hazır cevabı var, hemen cevap vermek, cevap vermede hızlı olmak

HAVE A RECORD : English Turkish

sabıkalı olmak

HAVE A REPUTATION FOR : English Turkish

v. ile tanınmak

HAVE A RIGHT : English Turkish

hakkı olmak

HAVE A RINGING IN ONE'S EARS : English Turkish

v. kulakları çınlamak

HAVE A RINGSIDE SEAT : English Turkish

olaya yakından şahit olmak

HAVE A ROD IN PICKLE FOR SMB : English Turkish

kızılcık sopasını hazır etmek, paylaşacak kozu olmak

HAVE A ROUGH PASSAGE : English Turkish

fırtınalı deniz yolculuğu geçirmek, gemiyle uzun ve zor bir yolculuk geçirmek

HAVE A ROUGH TONGUE : English Turkish

ağır konuşmak, kırıcı konuşmak

HAVE A ROVING EYE : English Turkish

gözü dışarıda olmak, çapkın olmak

HAVE A ROW WITH : English Turkish

v. atışmak, tartışmak, kavga etmek

HAVE A RUBDOWN : English Turkish

v. masaj yaptırmak, ovdurmak

HAVE A SAFE TRIP : English Turkish

iyi yolculuklar, güvenli ve keyifli biryolculuk olabilir, yolunuz açık olsun

HAVE A SCENT FOR SMTH : English Turkish

v. kokusunu almak, sezmek

HAVE A SCREW : English Turkish

v. yatmak, cinsel ilişkiye girmek, becermek

HAVE A SCREW LOOSE : English Turkish

v. kafadan çatlak, tahtası eksik

HAVE A SET TO : English Turkish

v. tartışmak, kavga etmek

HAVE A SHAVE : English Turkish

tıraş olmak

HAVE A SHIT : English Turkish

v. sıçmak, kaka yapmak

HAVE A SHORT FUSE : English Turkish

v. çabuk sinirlenmek, tepesi çok çabuk atmak

HAVE A SHORTLIVED VOGUE : English Turkish

modası çabuk geçmek