Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HAVE IN TOW : English Turkish

v. yedekte bulundurmak, yanında gezdirmek

HAVE IN VIEW : English Turkish

niyeti olmak, kafasında olmak, planlamak

HAVE INFLUENCE : English Turkish

v. etkili olmak, sözü geçmek, sözünü geçirmek, torpilli olmak

HAVE INFLUENCE UPON : English Turkish

v. etki etmek

HAVE INTERCOURSE WITH : English Turkish

v. ilişki kurmak, ilişkiye girmek

HAVE IT MADE : English Turkish

v. yaptırmak, ısmarlamak, sonucundan emin olmak

HAVE IT NEUTERED : English Turkish

v. kısırlaştırmak

HAVE IT OFF : English Turkish

v. yasak aşk yaşmak, kaçamak yapmak, ilişki kurmak

HAVE IT OUT : English Turkish

anlaşmazlığı çözüme ulaştırmak, görüş ayrılığını gidermek

HAVE IT OUT WITH SMB : English Turkish

ilişkisi bitmek

HAVE IT OVER SMB : English Turkish

taş çıkartmak

HAVE IT SPAYED : English Turkish

v. kısırlaştırmak

HAVE IT YOUR WAY : English Turkish

istediğini yap, ne yaparsan yap

HAVE IT'S SOURCE IN : English Turkish

v. kaynaklanmak, çıkmak

HAVE KITTEN : English Turkish

v. yavrulamak

HAVE KNOWLEDGE OF : English Turkish

v. bilgisi olmak

HAVE LATITUDE : English Turkish

serbestliğe sahip, hareket etme serbestliğine sahip, davranma özgürlüğüne sahip

HAVE LOST ONE'S WIND : English Turkish

v. nefessiz kalmak, soluğu kesilmek

HAVE MANNERS : English Turkish

v. terbiyeli olmak, görgülü olmak

HAVE MANY MOUTHS TO FEED : English Turkish

doyuracak çok boğaz olmak, çok insanın geçiminden sorumlu olmak (genellikle çok çocuklu aileler)

HAVE MERCY : English Turkish

v. acımak, bağışlamak

HAVE MERCY ON : English Turkish

şefkat duymak, acıma veya merhamet göstermek, hoşgörülü olmak, üzülmek

HAVE MORE THAN ONE STRING IN ONE'S BOW : English Turkish

irçok seçeneği olmak, bir şeyi gerçekleştirmek için bir çok farklı yolu olmak

HAVE MORE THAN ONE STRING TO ONE'S BOW : English Turkish

irden fazla seçeneği olmak

HAVE NEED OF : English Turkish

ihtiyaç duymak, ihtiyaç hissetmek