English Turkish
HAVE RESPECT FOR : English Turkish
v. saygısı olmak, saygı duymak, saygılı olmak
HAVE REST : English Turkish
v. uyumak
HAVE SCRUPLES : English Turkish
v. vicdanı huzursuz olmak, vicdan azabı çekmek
HAVE SCRUPLES ABOUT : English Turkish
vicdani nedenle bir şeyi yapmaktan çekinmek, hakkında kuşkuları olmak, bir şeyle ilgili vicdanı rahat olmamak, birşeyle ilgili vicdan azabı çekmek
HAVE SECOND THOUGHTS : English Turkish
tereddüte düşmek, şüpheleri var, iki kere düşünmek
HAVE SECOND THOUGHTS ABOUT : English Turkish
hakkında tereddütleri olmak, hakkında şüpheleri var, hakkında kararsız olmak
HAVE SEX : English Turkish
v. cinsel ilişkiye girmek, sevişmek
HAVE SKELETONS IN THE CLOSET : English Turkish
v. kötü şeyleri meraklı gözlerden gizlemeye çalışmak, hoş olmayan itibara sahip olmak
HAVE SMB. ON : English Turkish
v. kafa bulmak, kazıklamak
HAVE SMB. ON THE PAYROLL : English Turkish
v. kadrosunda bulundurmak, çalıştırmak
HAVE SMB. OVER A BARREL : English Turkish
köşeye sıkıştırmak
HAVE SMB. SIGN : English Turkish
v. imzalatmak
HAVE SMB.'S NUMBER : English Turkish
notunu vermek, ne mal olduğunu anlamak, içini okumak
HAVE SMB.'S TESTIMONY FOR : English Turkish
v. ifadesini almak
HAVE SMTH. DONE : English Turkish
v. ettirmek
HAVE SMTH. IN PROSPECT : English Turkish
v. ummak, beklemek, beklentisi olmak
HAVE SMTH. TAPED : English Turkish
v. kasete çekmek, kaydetmek
HAVE SMTH. TO DO WITH : English Turkish
v. ilgisi olmak, ilişkisi olmak
HAVE SOME THOUGHT TO : English Turkish
v. biraz ilgi göstermek
HAVE SOMEONE OVER : English Turkish
ağırlamak, birini misafir olarak davet etmek, ziyaretçi kabul etmek
HAVE SOMETHING COMING : English Turkish
hak etmek, bir şeye hak kazanmak; bir şey almak üzere (ödül veya cezaya yönelik)
HAVE SOMETHING IN MIND : English Turkish
kastetmek, bir şey düşünmek, belirli bir şeyi kastetmek
HAVE SOMETHING ON ONE'S MIND : English Turkish
kafasına bir şey takmak, endişeli olmak, düşünceye dalmak, rahatsız edilmek, kaygılı olmak, ıstırap çekmek
HAVE SOMETHING ON TRIAL : English Turkish
tahkikat safhasında olmak, inceleme altında olmak; için yargılanmak
HAVE SOMETHING UNDER YOUR BELT : English Turkish
daha önce deneyimi olmak, gelecekte muhtemelen yararını görebileceğin bir şeyi daha önce görmüş geçirmiş olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani