English Turkish
HEARTFULNESS : English Turkish
n. duygularını kucaklayıp serbest bırakma isteği, kalp hislerini bağrına basma ve o anda serbest bırakma arzusu
HEARTH : English Turkish
n. ocak, fırın, şömine tabanı, yuva
HEARTH AND HOME : English Turkish
yuva, aile ocağı
HEARTH MONEY : English Turkish
kiliseye yapılan katkı, Katoliklerin papalığın giderlerine yaptığı gönüllü yıllık katkı, “Peter's pence” olarak bilinen kilise vergisi
HEARTHRUG : English Turkish
n. şömine önüne konan kilim, şömine önüne yere yerleştirilen halı
HEARTHSIDE : English Turkish
n. oturma odasında ocağın yanındaki alan, ocakbaşı, şömine etrafındaki alan; ev ve aile sembolü
HEARTHSTONE : English Turkish
n. yuva, şömine tabanı, ocak taşı
HEARTIEST CONGRATULATIONS : English Turkish
interj. en içten tebriklerimle
HEARTILY : English Turkish
adv. içtenlikle, iyi niyetle, cesaretle, gayretle, iştahla, çok, aşırı derecede
HEARTINESS : English Turkish
n. içtenlik, samimiyet, iyi niyet, sağlıklı olma, zindelik
HEARTLAND : English Turkish
n. can damarı, en önemli yeri, kâlbi
HEARTLESS : English Turkish
adj. kalpsiz, insafsız, cansız, hevessiz, uyuz
HEARTLESSLY : English Turkish
adv. kalpsiz olarak, insafsızca, acımasızca sevimsiz bir biçimde
HEARTLESSNESS : English Turkish
n. kalpsizlik, merhametsizlik
HEARTRENDING : English Turkish
adj. yürek parçalayıcı, yürekler acısı
HEARTS OF OAK : English Turkish
n. meşeden yapılmış eski savaş gemileri (İng.)
HEARTSEASE : English Turkish
n. hercai menekşe, menekşegiller familyasından küçük melez bitki, yabani hercai; gönül rahatlığı; sakinlik
HEARTSHAPED : English Turkish
adj. kâlp şeklinde, kâlp biçiminde olan
HEARTSICK : English Turkish
adj. acılı, kederli, üzgün, yüreği yanık
HEARTSICKNESS : English Turkish
n. kederlilik, kalpten rahatsız olma durumu, umutsuzluk, mutsuzluk, bunalım
HEARTSORE : English Turkish
adj. acılı, kederli, üzgün, yüreği yanık
HEARTSTRING : English Turkish
n. güçlü duygu, en derin duygu ve hisler, güçlü duygulanımlar
HEARTSTRINGS : English Turkish
n. kâlbin en hassas telleri, en hassas olunan konu
HEARTTHROB : English Turkish
n. kâlp atışı, kâlbi deli gibi attıran erkek, çekici erkek
HEARTWARMING : English Turkish
adj. iç açıcı, memnun edici, sevindirici, dokunaklı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani