Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HEARTWOOD : English Turkish

n. öz odun, ağcın göbeğindeki sert odun

HEARTWORM : English Turkish

n. kalp kurdu, köpeklerin kalp ve pulmoner arterisinde bulunan parazit türü

HEARTY : English Turkish

adj. yürekten, candan, içten, canlandırıcı, sağlam, kuvvetli, canlı, dinç, zinde, bol, çok

HEARTY : English Turkish

n. canlı ve dinç adam, güçlü sporcu

HEARTY CONGRATULATIONS : English Turkish

candan tebrikler, yürekten iyi dilekler, samimi tebrikler, içten tebrikler

HEARTY LAUGHTER : English Turkish

içten kahkaha, dizginlenmemiş kahkaha, gürültülü ve coşkulu kahkaha

HEARTY MEAL : English Turkish

ol bir yemek

HEARTY THANKS : English Turkish

içten teşekkürler

HEARTY WELCOME : English Turkish

sıcak karşılama, candan karşılama

HEAT : English Turkish

n. sıcaklık, hararet, ısı, vücut ısısı, ateş, ısıtma, acılık, öfke, kızgınlık, ısınma, kızışma, kızgınlık dönemi, baskı

HEAT : English Turkish

v. ısıtmak, kızıştırmak, hareketlendirmek, ısınmak, kızdırmak, kızmak, kızışmak

HEAT BARRIER : English Turkish

n. ısı limiti (uçak)

HEAT CONVECTION : English Turkish

ısı transferi, ısıyı bir yerden başka bir yere taşıma

HEAT DAMAGES : English Turkish

ısı hasarları, çok sıcak bir havadan kaynaklanan zarar

HEAT DISSIPATION : English Turkish

ısı kaybı, ısı enerjisini israf etme

HEAT EXCHANGER : English Turkish

ısı değiştirici, ısıyı bir maddeden diğerine transfer eden cihaz

HEAT INDEX : English Turkish

ısı endeksi, görünürdeki sıcaklık derecesi (nem, rüzgar hızı ve hava sıcaklığını birleştirerek hesaplanır)

HEAT INSULATION : English Turkish

n. ısı yalıtımı

HEAT ISLAND : English Turkish

n. ısı adası, kentsel ısı adası, yapı veya yol kaplamaları tarafından ısı üretimi ve tutulmasından ve insan aktivitesi tarafından oluşturulan sıcaklıktan kaynaklanan çevresindeki bölgelerden daha yüksek sıcaklığı olan bölge (şehir veya sanayi birleşimi gibi)

HEAT OF THE MOMENT : English Turkish

geçici coşku, bir anlık heyecan, bir anlık gelirim veya tutku

HEAT PROSTRATION : English Turkish

güneş çarpması, sıcak çarpması

HEAT PUMP : English Turkish

ısı pompası, ısıyı bir maddeden çıkarıp başka bir maddeye transfer eden cihaz

HEAT RASH : English Turkish

n. isilik

HEAT RESISTANT : English Turkish

ısı rezistansı, ısı etkilerine dayanabilen

HEAT SEAL : English Turkish

v. sıcak mühür basmak