Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HF : English Turkish

n. Hf, hafniyumun simgesi, metalik kimya elementi (Kimya)

HFC : English Turkish

hidroflorokarbon, (Ekoloji) ozon tüketen gazların yerine konulmak için kullanılmıştır (daha sonra küresel ısınmaya katkısı olduğu anlaşılmıştır)

HG : English Turkish

n. Hg, cıvanın simgesi, cıva, ortalama sıcaklıkta sıvılığı ile bilinen ağır metalik element, dereceyi öçmek için termometre ve barometrelerde kullanılan element (Kimya)

HGT. : English Turkish

n. "height (yükseklik)", yükseklik, yerden tepeye mesafe

HGV : English Turkish

ağır yük taşıtı, ağır yük malları taşıyabilen araç

HHD : English Turkish

"hogshead (fıçı)", fıçı, büyük fıçı, varil, sıvı koymak için kullanılan büyük varil

HHFA : English Turkish

"Housing and Home Finance Agency (Ev Maliyesi ve Konut Kurumu)", Ev Maliyesi ve Konut Kurumu, sigortalanabilir kredi ve mortgage sigortası ile finans ve anapara sağlayan kurum (ABD)

HI : English Turkish

Hawaii Adaları, kuzey Pasifik'te bulunan adalar grubu (Hawaii eyaletini oluşturan adaları içerir)

HI : English Turkish

interj. selam, merhaba, hey, baksana, hayret

HI FI : English Turkish

doğala en yakın ses veren, iyi ses veren, volümü yüksek

HI TECH : English Turkish

yüksek teknoloji ürünü, yüksek teknoloji gerektiren

HI THERE : English Turkish

hey sen, selam, ne haber, merhaba

HI, CAN I HELP YOU : English Turkish

merhaba

HI, HOW ARE YOU : English Turkish

merhaba nasilsiniz?

HI-DE-HI : English Turkish

interj. askerlerin dikkatini çekmek için orduda kullanılan bir seslenme

HI-DE-HI! : English Turkish

n. Hi-de-Hi, bir tatil köyünde geçen İngiliz durum komedisi (1980'den 1988'e kadar gösterimde olan)

HI-HAT CYMBALS : English Turkish

ir stant üzerinde diğerlerinin üzerine yerleştirilen ve ayak pedalı ile basıldığında ses çıkaran büyük zil çifti

HI-HO : English Turkish

ileri! (cesaretlendirme seslenmesi)

HIATUS : English Turkish

n. boşluk, aralık, yarık, kesintili ünsüz

HIBACHI : English Turkish

n. odun kömürü yakan ve açık hava yemekleri için kullanılan küçük ızgara (Japonya kökenli)

HIBAKUSHA : English Turkish

n. 1945 yılındaki atomik Hiroshima (Japonya) ve Nagasaki (Japonya) bombalamalarından sağ kurtulan kimse

HIBBATH ZION : English Turkish

Hibbath Zion, ulusal siyonizmin bilinçlenmesine neden olan Yahudi hareketi

HIBERNACULUM : English Turkish

n. hibernakulum, kış uykusuna yatan bir hayvanın kış uykusu yeri (Zooloji); hareketsiz aşamasında bir bitkinin yaşamasına olanak sağlayan bitki filizi veya köksapı (Botanik)

HIBERNAL : English Turkish

adj. kışa ait

HIBERNATE : English Turkish

v. kış uykusuna yatmak, kışı ılıman bir yerde geçirmek, kışı uykuda geçirmek