Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

I'LL PAY CASH : English Turkish

nakit ödeyeceğim

I'LL PICK YOU UP AT 5 O'CLOCK : English Turkish

seni saat 5'te alırım

I'LL SAY THAT YOU CALLED : English Turkish

aradığınızı söylerim

I'LL SEE WHAT I CAN DO : English Turkish

akalım ne yapabilirim, elimden geleni yapacağım, deneyeceğim

I'LL STAY HERE FOR 1 DAY : English Turkish

urada 1 gün kalacağım

I'LL STAY HERE FOR 2 DAYS : English Turkish

urada 2 gün kalacağım

I'LL STAY HERE FOR A COUPLE OF WEEKS : English Turkish

urada birkaç hafta kalacağım

I'LL STAY HERE FOR A MONTH : English Turkish

urada bir ay kalacağım

I'LL STAY HERE FOR A WEEK : English Turkish

urada bir hafta kalacağım

I'LL STAY HERE FOR A YEAR : English Turkish

urada bir yıl kalacağım

I'LL TAKE THIS : English Turkish

unu alıyorum

I'LL TAKE THIS ROOM FOR A DAY : English Turkish

u odayı bir günlüğüne kullanacağım

I'LL TAKE THIS ROOM FOR A MONTH : English Turkish

u odayı bir aylığına kullanacağım

I'LL TAKE THIS ROOM FOR A NIGHT : English Turkish

u odayı bir geceliğine kullanacağım

I'LL TAKE THIS ROOM FOR A WEEK : English Turkish

u odayı bir haftalığına kullanacağım

I'LL TREAT YOU TO A DRINK : English Turkish

size bir içki ısmarlayayım

I'M : English Turkish

n. ben varım, ben yaşıyorum, ben varım, bulunuyorum ("be" fiilinden)

I'M A BUSINESSMAN : English Turkish

en işadamıyım., İşadamıyım

I'M A BUSINESSWOMAN : English Turkish

en işkadınıyım., İşkadınıyım

I'M A FOREIGNER : English Turkish

en yabancıyım

I'M A TOURIST : English Turkish

en turistim

I'M AFRAID IT CAN'T BE FIXED : English Turkish

üzgünüm bu tamir edilemez

I'M AFRAID NOT : English Turkish

korkarım öyle değil

I'M AFRAID THIS TIE IS TOO PLAIN : English Turkish

üzgünüm bu kravat çok sade

I'M AFRAID YOU'RE MISTAKEN : English Turkish

korkarım hata yapıyorsunuz