Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
I'M SORRY, ALL TABLES ARE TAKEN NOW : English Turkish

üzgünüm tüm masalar dolu

I'M SORRY, BUT IT IS THE LAST ONE : English Turkish

üzgünüm bu sonuncusu

I'M SORRY, I DIDN'T CATCH YOU : English Turkish

özür dilerim

I'M SORRY, THIS ISN'T MY SIGNATURE : English Turkish

pardon bu benim imzam degil

I'M SORRY, YOU HAVE THE WRONG NUMBER : English Turkish

pardonyanlis numarayi çevirdiniz

I'M STILL WAITING FOR THE BREAKFAST I ORDERED : English Turkish

hala sipariş ettiğim kahvaltıyı bekliyorum

I'M STUPID : English Turkish

en aptalım, zeki değilim; ben komiğim; bunu daha önce anlayamadığıma inanamıyorum!

I'M SUFFERING FROM INSOMNIA : English Turkish

uykusuzluk sorunum var

I'M THE BEST : English Turkish

en en iyisiyim, harikayım; en nitelikli benim; en yetenekli benim

I'M TIRED OF IT : English Turkish

interj. sıkıldım, bıktım

I'M VERY MUCH OBLIGED TO YOU : English Turkish

size çok minnettarım

I'M VERY SEASICK : English Turkish

eni deniz tutuyor

I'M WITH A GROUP : English Turkish

en grupla birlikteyim

I'M WITH MY FAMILY : English Turkish

en ailemle birlikteyim., ailem ile beraberim

I'VE : English Turkish

n. I've, geçmiş zamanı belirtmek için bir fiil ile kombinasyon halinde kullanılan ifade; ben sahiptim, bana ait idi

I'VE BEEN ATTACKED : English Turkish

saldırıya uğradım

I'VE BEEN RAPED : English Turkish

tecâvüze uğradım

I'VE BEEN ROBBED : English Turkish

soyuldum

I'VE BEEN THERE : English Turkish

o yollardan geçtim, ne söylemek istediğini biliyorum, bunları ben de yaşadım

I'VE ENJOYED MY STAY : English Turkish

çok memnun kaldım

I'VE GOT A BAD CASE OF ATHLETE'S FOOT : English Turkish

ulaşık bir ayak hastalığım var

I'VE GOT A HEART PROBLEM : English Turkish

kalp sorunum var

I'VE GOT A SORE THROAT : English Turkish

oğazım ağrıyor

I'VE HAD THAT TEST DONE BEFORE : English Turkish

o testi daha önce yaptırmıştım

I'VE LOCKED MY KEYS IN THE CAR : English Turkish

anahtarlarımı arabada unuttum