Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ICQ : English Turkish

n. Seni arıyorum, kullanıcıya gerçek zamanda arkadaşlarının İnternet'e bağlı olup olmadıklarını ve İnternet sohbetleri için onları bulmasına izin veren İsrail şirketi tarafından geliştirilen program; onay isteği

ICQ : English Turkish

v. ICQ, ICQ kullanarak İnternet üzerinden ileti göndermek

ICRC : English Turkish

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, uluslararası ve uluslararası olmayan silahlı çatışma kurbanlarını korumak ve yardım etmek için kurulan bağımsız insancıl kurum (Uluslararası Kızılhaç hareketi ve Kızılay'ın ortaya çıkmasına neden olmuştur)

ICS : English Turkish

Dahili Muhabere Sistemi, bir uçak içerisindeki iletişim sistemi (pilot, yardımcı pilot veya helikopter timi üyeleri arasında)

ICSU : English Turkish

"International Council of Scientific Unions (Uluslararası Bilim Birlikleri Konseyi)", Uluslararası Bilim Birlikleri Konseyi, bilimin farklı alanları ve uygulamalarında uluslararası çalışmaları teşvik ve koordine eden bir organ

ICTERIC : English Turkish

adj. ikterik, sarılık olmuş, sarılıklı; kanda aşırı safra bulunması rahatsızlığı yaşayan; sarılık ile ilgili, sarılığa özgü

ICTERITIOUS : English Turkish

adj. ikterik, sarılık olmuş, sarılıklı; kanda aşırı safra bulunması rahatsızlığı yaşayan; sarılık ile ilgili, sarılığa özgü

ICTERITOUS : English Turkish

adj. ikterik, sarılık olmuş, sarılıklı; kanda aşırı safra bulunması rahatsızlığı yaşayan; sarılık ile ilgili, sarılığa özgü

ICTERUS : English Turkish

n. sarılık

ICTUS : English Turkish

n. vurgu, darbe [tıp.], nöbet, kriz

ICU : English Turkish

Yoğun Bakım Ünitesi, ağır hasta veya yaralı hastaları tedavi etmek için olan hastane ünitesi

ICW : English Turkish

İç su yolu, Amerika Birleşik Devletleri'nin Atlantik ve Körfez kıyıları boyunca ticari ve dinlenme yeri olan deniz ticaretine uygun uzun (4,800 km/3,000 mil) su kütlesi

ICY : English Turkish

adj. buz gibi, buzlu, buzla kaplı

ID : English Turkish

kimlik, kimlik kartı, İd

ID : English Turkish

n. ilkel benlik, bilinçaltı, sahsı içgüdüler

ID AL ADHA : English Turkish

Id al Adha, Müslüman kurban bayramı

ID CARD : English Turkish

kimlik kartı

ID EST : English Turkish

that is (yani), yani, demek ki, i.e

ID NUMBER : English Turkish

kimlik numarası, kimlik no, bir şeyin veya bir kişinin kimliğini belirlemek için kullanılan numara

ID SOFTWARE : English Turkish

ir yazılım şirketi, "Doom (Lanet)" ve "Quake (Deprem)" bilgisayar oyunlarının imalatçısı

ID. : English Turkish

n. Idaho, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeybatı bölümünde bulunan eyalet

IDA : English Turkish

n. Ida, kadın ismi

IDA WELLS BARNETT : English Turkish

n. Ida Wells Barnett, (
1931) zenci Amerikalı köleliğe karşı eylemci ve yazar, gazete kurucusu ve editörü, kadın haklarının açık sözlü savunucusu ve ırksal linç edilme karşıtı

IDA. : English Turkish

n. Idaho, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeybatı bölümünde bulunan eyalet

IDAHO : English Turkish

n. İdaho