Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IDAHOAN : English Turkish

n. Idaholu, Idaho vatandaşı (ABD)

IDAHOAN : English Turkish

adj. Idaho'ya özgü, Idaho'ya ait ya da ilgili olan (ABD)

IDC : English Turkish

İnternet Veri Merkezi, uluslararası inceleme ve araştırma şirketi

IDD : English Turkish

insüline bağımlı diyabet, (Medikal) I. tür şeker hastalığı, pankreatik adacıklarının beta hücrelerinin az ya da hiç insulin üretmediği kronik seyirli durum (hastaların kan şekerini kontrol etmeleri için devamlı olarak insulin enjekte etmeleri gerekir)

IDE : English Turkish

IDE, bir uygulamaya entegre edilmiş olan programlama ortamı

IDE : English Turkish

entegre sürücü elektroniği, bir bilgisayara ek sabit diskler bağlamak için standart ara yüzey (Bilgisayar)

IDE DRIVE : English Turkish

IDE sürücüsü, IDE standardı ile çalışan sürücü

IDE INTERFACE : English Turkish

ide arayüzü, elektronik kontrol devreleri ve bir birimde hard disk içeren bilgisayar arayüzü (kontrol kartına veya genişletme yuvasına gerek kalmadan anakartta bulunur)

IDE STANDARD : English Turkish

IDE standardı, sürücüler için standart ara yüz, Entegre Sürücü Elektroniği standardı

IDE'E FIXE : English Turkish

takıntı, saplantı, sabit fikir

IDEA : English Turkish

n. fikir, düşünce, görüş, kanı, amaç, plan, niyet

IDEAL : English Turkish

n. ideal, ülkü, erek, gaye, amaç, mükemmel şey, kusursuz örnek

IDEAL : English Turkish

adj. ideal, kusursuz, mükemmel, hayali

IDEAL GAS : English Turkish

ideal gaz, mükemmel gaz, kimyasal olarak diğer maddelerle etkileşime girmeyen moleküllerden elde edilen gaz

IDEAL INVESTMENT : English Turkish

ideal yatırım, mükemmel yatırım, uygun yatırım, mükemmel yatırım türü

IDEALISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) idealleştirme, mükemmelleştirme, bir şeyi ideal hale getirme; bir kimseyi veya bir şeyi ideal olarak görme, romantikleştirme (idealization olarak da yazılır)

IDEALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) idealleştirmek, mükemmelleştirmek, bir şeyi ideal hale getirmek; bir kimseyi veya bir şeyi ideal olarak görmek, romantikleştirmek (idealize olarak da yazılır)

IDEALISM : English Turkish

n. idealizm, idealleştirme

IDEALIST : English Turkish

n. idealist

IDEALISTIC : English Turkish

adj. idealizme ait, ülkücü, toplum için çalışan

IDEALISTICALLY : English Turkish

adv. idealist bir şekilde, mükemmeliyet standartlarına uygun bir şekilde

IDEALITY : English Turkish

n. ideallik, ideal olma durumu, uygun olma durumu; sadece bir fikir olarak var olan, sadece düşünce olarak mevcut olan, düşüncellik

IDEALIZATION : English Turkish

n. idealleştirme, ideal edinme

IDEALIZE : English Turkish

v. idealleştirmek, idealleşmek, ideal edinmek, ülküleştirmek, olduğundan iyi göstermek

IDEALIZED : English Turkish

adj. idealleştirilmiş, mükemmelleştirilmiş, ideal hale getirilmiş; ideal olarak görülen, romantikleştirilen