English Turkish
APPAL : English Turkish
v. korkutmak, dehşete düşürmek, ürkütmek
APPALACHIA : English Turkish
n. Appalachia; Appalachia Dağları’nın (ABD) güney kısımlarındaki bölge; Appalachia Dağları’nda bir kayalık (Jeoloji)
APPALACHIAN : English Turkish
adj. Appalachia’nın (ABD), Appalachia’ya ait; Appalachia Dağları’nın, Appalachia Dağları’na ait
APPALACHIANS : English Turkish
n. Apalaş dağları (Kuzey amerika)
APPALING : English Turkish
adj. berbat, şok edici, çok kötü, korkunç, dehşete düşüren; şok veya korkuya neden olan
APPALL : English Turkish
v. korkutmak, dehşete düşürmek, ürkütmek, yıldırmak
APPALLED : English Turkish
adj. dehşete düşmüş, çok korkmuş, şok olmuş; dehşete kapılmış; paniğe kapılmış, ürkmüş; yüreğine inmiş; korkutulmuş
APPALLING : English Turkish
adj. korkunç, dehşet verici, berbat, müthiş
APPALLINGLY : English Turkish
adv. berbat bir şekilde, korkunç bir şekilde, şok edici bir şekilde, saldırganca
APPALOOSA : English Turkish
n. Batı Amerika’da bir at biniş şekli
APPANAGE : English Turkish
n. kral'ın mirası, doğuştan hak kazanılan mülk, doğuştan yetenek
APPARATCHIK : English Turkish
n. apparatçik, memur, siyasi parti bürokratı; eski Sovyetler Birliği’nde Komünist Parti’nin idari örgütlenme üyesi
APPARATUS : English Turkish
n. alet, aygıt, cihaz, aletler, malzeme
APPAREL : English Turkish
n. kılık, kıyafet, giysi, elbise, üst baş, süs
APPARENT : English Turkish
adj. belli, açık, aşikâr, ortada, bariz, besbelli, anlaşılır, görünüşte olan
APPARENT DANGER : English Turkish
elirgin tehlike, görülebilen tehlike, algılanabilir tehlike
APPARENT POWER : English Turkish
görünür güç, alternatif akım devresinde gerilimin ortalama karekök ürününün çarpı akım ortalama karekökü (Elektrik)
APPARENT RESISTANCE : English Turkish
görünür direniş, görünürdeki karşıtlık; belirgin direnç
APPARENTLY : English Turkish
adv. belli ki, anlaşılan, görünürde, görünen o ki, görünüşe göre
APPARENTNESS : English Turkish
n. anlaşılır olma, görünür olma, açıklık, aşikârlık
APPARITION : English Turkish
n. hayalet; görünme, çıkıverme
APPARITOR : English Turkish
n. görünüverme
APPEAL : English Turkish
n. rica, yalvarma, yakarış, başvuru, müracaat; çekicilik, cazibe, ilgi çekme, temyiz
APPEAL : English Turkish
v. başvurmak, müracaat etmek, yalvarmak, rica etmek; ilgisini çekmek, hoşuna gitmek, temyize gitmek; üst mahkemeye başvurmak
APPEAL A RULING : English Turkish
mahkeme kararı temyiz etme, bir mahkeme kararının değiştirmesi için açılan dava
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani