Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INTERCEPTOR : English Turkish

n. yol kesen kimse, önleme uçağı

INTERCEPTOR PLANE : English Turkish

n. önleme uçağı

INTERCESSION : English Turkish

n. aracılık, rica (başkası adına), şefaat

INTERCESSIONAL : English Turkish

adj. aracılıkla ilgili, araya girmeyle ilgili; arabuluculukla ilgili, aracılık yapma ile ilgili, müdahale ile ilgili

INTERCESSOR : English Turkish

n. aracı, arabulucu, başkası adına rica eden kimse

INTERCESSORY : English Turkish

adj. aracılık eden, şefaat ile ilgili

INTERCHANGE : English Turkish

n. değiştirme, değişme, takas, kavşak

INTERCHANGE : English Turkish

v. değiş tokuş etmek, değiştirmek, takas etmek, yer değişmek

INTERCHANGEABILITY : English Turkish

n. değiştirilebilirlik, değiş-tokuş edilebilirlik, birbirinin yerine geçebilirlik, takas edilebilirlik

INTERCHANGEABLE : English Turkish

adj. yer değiştirebilir, değiş tokuş edilebilir

INTERCHANGEABLY : English Turkish

adv. değiştirilebilir bir şekilde, değiş-tokuş edilebilir bir şekilde, birbirinin yerine geçebilir bir şekilde, takas edilebilir bir şekilde, alternatif bir şekilde

INTERCITY : English Turkish

adj. şehirlerarası

INTERCLASS : English Turkish

adj. sınıflar arası, sınıflar arasında; birden fazla sınıfı ilgilendiren, birden fazla sınıfın müdahil olduğu

INTERCLAVICLE : English Turkish

n. köprücük kemiği arasındaki kemik (Zooloji)

INTERCLAVICULAR : English Turkish

adj. köprücük kemiği arasında (Zooloji)

INTERCOLLEGIATE : English Turkish

adj. üniversiteler arası, kolejler arası

INTERCOLUMNAR : English Turkish

adj. interkolonal, sütunlar arasında, iki sütun arasında (Mimarlık)

INTERCOM : English Turkish

n. interkom, dahili telefon, iç hat

INTERCOMMUNAL : English Turkish

adj. interkomünal, toplumlar arasında, topluluklar arasında

INTERCOMMUNICATE : English Turkish

v. haberleşmek, ilişkili olmak

INTERCOMMUNICATED : English Turkish

adj. ortak olarak iletişimli, karşılıklı iletişimli; birinden diğerine hareket etmeye olanak sağlayan bir şekilde bağlı (odalarda olduğu gibi)

INTERCOMMUNICATION : English Turkish

n. haberleşme

INTERCOMMUNICATION SYSTEM : English Turkish

n. dahili iletişim sistemi, interkom

INTERCOMMUNION : English Turkish

n. karşılıklı ilişki

INTERCOMMUNITY : English Turkish

n. müşterek olma, ortak olma