English Turkish
IRRETRIEVABLE : English Turkish
adj. onarılamaz, telafi edilemez, karşılanamaz, tekrar bulunmaz
IRRETRIEVABLE BREAKDOWN OF MARRIAGE : English Turkish
n. şiddetli geçimsizlik
IRRETRIEVABLY : English Turkish
adv. düzeltilmez bir şekilde, onarılamaz bir şekilde, tamir edilemez bir şekilde
IRREVERENCE : English Turkish
n. saygısızlık, saygısızca hareket
IRREVERENT : English Turkish
adj. saygısız
IRREVERENTLY : English Turkish
adv. saygısız bir şekilde, kaba bir şekilde, küstahça; hürmetsiz bir şekilde
IRREVERSIBILITY : English Turkish
n. geri dönülmez olma niteliği, ters çevrilemez olma niteliği, değiştirilemez olma niteliği
IRREVERSIBLE : English Turkish
adj. ters çevrilemez, dönülemez, kesin, tersinmez [fiz.]
IRREVERSIBLE DAMAGE : English Turkish
geri dönüştürülemez hasar, yapılamayan zarar, onarılmaz hasar
IRREVERSIBLE INJURY : English Turkish
açılmış yara, iyileştirilemeyen yara, yeniden bir bütün haline getirilemeyen yara
IRREVERSIBLY : English Turkish
adv. geri dönülemez bir şekilde, ters çevrilemez bir şekilde, değiştirilemez bir şekilde
IRREVOCABILITY : English Turkish
n. değiştirilemezlik
IRREVOCABLE : English Turkish
adj. değiştirilemez, geri alınamaz, iptal edilemez, kesin
IRREVOCABLE CREDIT : English Turkish
gayri kabili rücu kredi, sözleşmede var olan tek taraf tarafından değiştirilemeyen şartlar altında verilmiş olan kredi
IRREVOCABLE DECISION : English Turkish
değiştirilemez karar, geri alınamaz karar, değiştirilemez sonuç
IRREVOCABLE ORDER : English Turkish
değiştirilemez düzen, geri alınamaz düzen, nihai düzen
IRREVOCABLE POWER OF ATTORNEY : English Turkish
iptal edilemez vekâletname, geri alınamaz vekâlet
IRREVOCABLENESS : English Turkish
n. geri alınamaz olma niteliği, yürürlükten kaldırılamaz olma niteliği, değiştirilemez olma niteliği, geri çekilemez olma niteliği
IRREVOCABLY : English Turkish
adv. geri alınamaz bir şekilde, iptal edilemez bir şekilde, geri dönüşümsüz olarak, değiştirilemez bir şekilde
IRRIGABLE : English Turkish
adj. sulanabilir, sulanması mümkün olan
IRRIGATE : English Turkish
v. sulamak
IRRIGATED : English Turkish
adj. sulanmış, hareli, su sağlanmış olan
IRRIGATED FIELD : English Turkish
sulanmış tarla, yapay olarak su lanmış olan alan (sulama sistemi, sel basma, vs. ile)
IRRIGATED LAND : English Turkish
sulanmış arazi, yapay olarak su lanmış olan arazi (sulama sistemi, sel basma, vs. ile)
IRRIGATION : English Turkish
n. sulama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani