Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IRRECUSABLE : English Turkish

adj. reddedilemez

IRREDEEMABILITY : English Turkish

n. karşılanamaz olma durumu, geri satın alma veya yeniden satın alınması imkansız olma durumu; bedelini verip geri alınması imkansız olma durumu; iyileşmesi imkansız olma niteliği

IRREDEEMABLE : English Turkish

adj. telâfi edilemez, karşılanamaz, bozdurulamaz, düzeltilemez, çaresiz

IRREDEEMABLY : English Turkish

adv. karşılanmaz bir şekilde, telafi edilmez bir şekilde; değiştirilemeyen bir şekilde; ıslah olmaz bir şekilde

IRREDENTA : English Turkish

n. siyasi olarak bir ülkeye ait ancak tarih veya ırk bakımından başka bir ülkeye ait olduğu iddia edilen topak parçası

IRREDENTISM : English Turkish

n. irredantizm, ülkenin kaybettiği toprakları geri isteme

IRREDENTIST : English Turkish

n. irredantist, kaybedilen toprakları geri isteyen, ülkenin kaybettiği toprakları geri isteyen kimse

IRREDUCIBILITY : English Turkish

n. azaltılmaz olma niteliği, küçültülemez olma niteliği; değişmezlik

IRREDUCIBLE : English Turkish

adj. indirgenemez, azaltılamaz

IRREDUCIBLY : English Turkish

adv. azaltılamaz bir şekilde, indirgenemez bir şekilde, küçültülemez bir şekilde, eksiltilemez bir şekilde

IRREFORMABLE : English Turkish

adj. ıslah edilemez, reform yapılamaz; değiştirilemez, başkalaştırılamaz

IRREFRAGABLE : English Turkish

adj. inkâr edilemez

IRREFRANGIBLE : English Turkish

adj. bozulamaz, feshedilemez, kırılmaz (ışın)

IRREFUTABILITY : English Turkish

n. tersi iddia edilemez olma niteliği, çürütülmesi mümkün olmayan, inkar edilemez olma niteliği, tartışılmaz olma niteliği

IRREFUTABLE : English Turkish

adj. inkâr edilemez, çürütülemez, su götürmez, reddedilemez

IRREFUTABLE EVIDENCE : English Turkish

çürütülemez kanıt, şüphe edilmez delil, inkar edilemez ispat, kesin kanıt

IRREFUTABLE LOGIC : English Turkish

eddedilemez mantık, tartışılmaz muhakeme, itiraz edilemez sonuç

IRREFUTABLY : English Turkish

adv. reddedilemez bir şekilde, inkar edilemez bir şekilde, yadsınamayacak bir şekilde, tartışılmaz bir şekilde

IRREGARDLESS : English Turkish

adv. aldırmaksızın, umursamayarak

IRREGARDLESS OF : English Turkish

adv. bakmaksızın, ne olursa olsun, aldırmaksızın

IRREGULAR : English Turkish

adj. bozuk, kuralsız, düzensiz, düzgün olmayan, çarpık, yamuk, başıbozuk

IRREGULAR FORM : English Turkish

düzensiz şekil, alışılmadık şekil, sıradan olmayan şekil

IRREGULAR VERB : English Turkish

düzensiz fiil, alışılmış biçimlenme veya yapı örneğine uymayan fiil (Gramer)

IRREGULARITY : English Turkish

n. düzgün olmama, bozukluk, çarpıklık, aykırılık, kuraldışılık, kuralsızlık, düzensizlik, suç

IRREGULARLY : English Turkish

adv. düzensizce