Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IRON PLATING : English Turkish

demir kaplama, demir plakalar ile kaplama, demir yüzey kaplama, demir tabakası

IRON RATION : English Turkish

acil durum yiyeceği, acil durumlarda yenilmesi için ayrılmış olan yiyecek

IRON SCRAP : English Turkish

n. hurda demir, demircilikte kullanılan atık veya kullanılmayan dövme demir parçaları

IRON WILL : English Turkish

güçlü irade, sağlam irade

IRONBARK : English Turkish

n. okaliptüs, Avustralya’ya özgü olan sağlam ve sert kabuklu okaliptüslerden herhangi biri

IRONBOUND : English Turkish

adj. demir kaplı, demir ile kaplı, zırhlı, güçlendirilmiş; sert, hard, katı

IRONCLAD : English Turkish

n. zırhlı araç, zırhlı gemi

IRONCLAD : English Turkish

adj. zırhlı, demir kaplı, katı, sert, şiddetli

IRONCLAD ARGUMENT : English Turkish

n. şiddetli tartışma

IRONED : English Turkish

adj. ütülenmiş, buruşuklukları ütü ile düzeltilmiş olan

IRONED OUT : English Turkish

düzeltilmiş, yumuşatılmış, ütülenmiş, buruşuklukları düzeltilmiş; yatıştırılmış, çözülmüş

IRONED OUT THE DIFFICULTIES : English Turkish

sorunları çözdü, sorunları halletti, engellerin üstesinden geldi

IRONER : English Turkish

n. ütücü, ütüleyen kimse, ütü ile kumaşlardan buruşuklukları gideren kimse

IRONFISTED : English Turkish

adj. gaddar, vahşi, acımasız; cimri, pinti; eli sıkı

IRONIC : English Turkish

adj. ironik, alaylı, alaycı, ters anlamlı

IRONIC LANGUAGE : English Turkish

ironik dil, iğneleyici dil

IRONICAL : English Turkish

adj. ironik, alaylı, alaycı, ters anlamlı

IRONICALLY : English Turkish

adv. alaylı biçimde, çift anlamlı olarak

IRONING : English Turkish

n. ütüleme, ütülenecek şeyler

IRONING BOARD : English Turkish

ütü masası

IRONISE : English Turkish

v. alay etmek, yapı veya görüntü olarak ironik hale getirmek; ironi kullanmak; alaylı bir şekilde konuşmak veya hareket etmek (ayrıca ironize)

IRONIST : English Turkish

n. alaylı bir şekilde konuşan kimse, ironi kullanan kimse; devamlı olarak istihza kullanan kimse

IRONIZE : English Turkish

v. demir kaplamak, alay etmek, kafa bulmak, iğnelemek

IRONLIKE : English Turkish

adj. demir gibi olan, demire benzer sertlik veya güç gösteren; güçlü

IRONMAN : English Turkish

n. Ironman, vücut geliştirme ile ilgili ABD dergisi; rekor kıran beysbol oyuncularına verilen ünvan; triatlon yarışmasını kazanan sporcu