Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IRIDECTOMISE : English Turkish

v. (Tıp) iridektomi uygulamak, göz irisinin bir parçasını ameliyatla almak, iridektomi uygulamak (ayrıca iridectomize)

IRIDECTOMIZE : English Turkish

v. (Tıp) iridektomi uygulamak, göz irisinin bir parçasını ameliyatla almak, iridektomi uygulamak (ayrıca iridectomise)

IRIDECTOMY : English Turkish

n. iridektomi, göz irisinin bir parçasının ameliyatla alınması (Tıp)

IRIDESCENCE : English Turkish

n. yanardönerlik, renk oynaşması

IRIDESCENT : English Turkish

adj. yanardöner, oynadıkça renk değiştiren

IRIDIAL : English Turkish

adj. iridyum içeren, kıymetli madeni iridyum metalini içeren (Kimya); irise ait veya ilgili (Tıp)

IRIDIC : English Turkish

adj. iridyum içeren, kıymetli madeni iridyum metalini içeren (Kimya); irise ait veya ilgili (Tıp)

IRIDISE : English Turkish

v. yanar döner yapmak, pırıltılı yapmak, gökkuşağının tüm renkleriyle rengârenk ve pırıltılı yapmak; iridyum ile kaplamak (ayrıca Iridize)

IRIDIUM : English Turkish

n. iridyum

IRIDIZATION : English Turkish

n. iridyumla kaplama

IRIDIZE : English Turkish

v. yanar döner yapmak, pırıltılı yapmak, gökkuşağının tüm renkleriyle rengârenk ve pırıltılı yapmak; iridyum ile kaplamak (ayrıca Iridise)

IRIDOCAPSULITIS : English Turkish

n. iris ve lens kapsülü iltihabı (Tıp)

IRIDOCHOROIDITIS : English Turkish

n. iris ve koroidea iltihabı (Tıp)

IRIDOCYCLITIS : English Turkish

n. iridosiklit, göz irisi iltihabı (Tıp)

IRIDOLOGIST : English Turkish

n. iridolog, iridoloji eğitimi alan kimse; iridoloji uygulayan kimse

IRIDOLOGY : English Turkish

n. iridoloji, bedensel rahatsızlıkları ve hastalıkları ortaya çıkarmak için yapılan göz irisi incelemesi; göz irisini inceleyerek değişik bedensel rahatsızlıklar teşhis edilebilen alternatif tıp yöntemi

IRIS : English Turkish

n. iris, süsen, gökkuşağı

IRIS FAMILY : English Turkish

n. (Botanik) iris familyası, Süsengiller, köksap veya çiçek ve bitki soğanı olan uzun ömürlü jeofit bitkiler familyası

IRISH : English Turkish

n. İrlandalı, İrlandalılar, İrlandaca

IRISH : English Turkish

adj. İrlandalı, İrlanda dilinde, İrlanda

IRISH BRIDGE : English Turkish

İrlanda köprüsü, bir nehrin karşısına geçebilmek için asfaltlanmış sığ yer (İngiliz kullanımı)

IRISH BULL : English Turkish

n. dilde yapılan aptalca veya komik hata

IRISH CITIZEN : English Turkish

n. İrlanda uyruklu, yasal olarak İrlanda vatandaşı olan

IRISH CREAM : English Turkish

İrlanda kreması, tatlımsı İrlanda likörü

IRISH FREE STATE : English Turkish

Özgür İrlanda Devleti, İrlanda Cumhuriyeti