Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IT WAS DECIDED : English Turkish

kararlaştırıldı, karar alındı

IT WAS DELICIOUS : English Turkish

çok lezzetliydi

IT WAS GETTING DARK : English Turkish

hava kararıyordu, gece çökmeye başladı, alacakaranlık oldu

IT WAS HARD ON HIM : English Turkish

ona çok zor geldi, buna çok üzüldü

IT WAS HIS TURN TO : English Turkish

-yapma sırası ondaydı,
yapma sırası onun elindeydi

IT WAS MORE THAN I COULD EAT : English Turkish

u benim yiyebileceğimden fazlaydı

IT WAS MY FAULT : English Turkish

enim hatamdı

IT WAS ONLY A FEW MOMENTS BEFORE- : English Turkish

-den sadece birkaç saniye önceydi, çok kısa bir süre önce

IT WAS ONLY JUST : English Turkish

tam yerindeydi

IT WAS RATHER SMART OF YOU TO- : English Turkish

yapman çok akıllıcaydı,
yapman oldukça zekiceydi
, bu – doğru çok akıllıca bir hareket,
yapmakta akıllı davrandın

IT WILL BE ABOUT A TEN MINUTE WAIT : English Turkish

on dakika beklemeniz gerekebilir

IT WILL BE CLOUDY TOMORROW : English Turkish

yarın bulutlu bir gün olacak

IT WILL BE OK : English Turkish

her şey iyi olacak, her şey güzel olacak, her şey yoluna girecek

IT WILL BE RAINY TOMORROW : English Turkish

yarın yağmurlu bir gün olacak

IT WILL BE SUNNY TOMORROW : English Turkish

yarın güneşli bir gün olacak

IT WILL BE THE DEATH OF HIM : English Turkish

u onun sonu olur, bu onu öldürür, o bundan dolayı ölür

IT WILL BE THE DEATH OF ME : English Turkish

u benim sonum olur, bu beni öldürür, bundan dolayı ölürüm

IT WILL BE WINDY TOMORROW : English Turkish

yarın rüzgârlı bir gün olacak

IT WILL BEAR IN UPON HER : English Turkish

kafasına dank edecek

IT WILL DO : English Turkish

u işe yarar, bu faydalı olur, bu yeterli olur, bu yeter

IT WILL GET AROUND : English Turkish

u duyulur, bir sırrı ömür boyu saklayamazsın, özel olarak söylenen bir şey zamanla herkes tarafından duyulur

IT WILL NOT WASH : English Turkish

unu kimse yutmaz

IT WILL TAKE US A DAY TO REPAIR IT : English Turkish

unu tamir etmek bir gün sürer

IT WON'T HURT : English Turkish

acıtmayacak, ağrılı olmayacak

IT WON'T KILL YOU : English Turkish

seni öldürmez, sana zarar vermez, o kadar da kötü değil