Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
JOIN THE RANKS : English Turkish

v. orduya katılmak

JOIN THE TOUR : English Turkish

v. geziye katılmak

JOIN TOGETHER : English Turkish

v. eklemek

JOIN TWO POINTS BY A LINE : English Turkish

iki noktayı bir çizgi ile birleştirmek, iki nokta arasını birleştiren çizgi çizmek

JOIN UP : English Turkish

askere yazılmak, orduya katılmak

JOINABLE : English Turkish

adj. katılabilir, bağlanabilir, kilitlenebilir; iştirak edilebilir,
de kaydedilebilir

JOINDER : English Turkish

n. birleşme, birleştirilme

JOINDER OF ACCUSED : English Turkish

ir ithama dahil olan sanıkların toplam sayısı

JOINDER OF CHARGES : English Turkish

ir ithama dahil olan sanıkların toplam sayısı

JOINDER OF ISSUES : English Turkish

savunmaların birleştirilmesi, iddiaların birleştirilmesi (Hukuk)

JOINDER OF PARTIES : English Turkish

n. tarafların birleşmesi

JOINED : English Turkish

adj. birleşmiş, bağlanmış, kaynaştırılmış, birleşik; üye olarak kabul edilmiş kişi ile ilgili

JOINED FORCES : English Turkish

ele ele verdiler, işbirliği yaptılar, birlikte çalıştılar, birlik oldular, ittifak veya koalisyon oluşturdular

JOINED HANDS : English Turkish

el ele tutuştular, birbirinin ellerini kenetlediler; ittifak veya koalisyon oluşturdular

JOINED THE PARTY : English Turkish

olup bitenlere katıldı, yer aldı,
e karıştı

JOINED TO : English Turkish

- e katıldı,
e bağlandı,
e kilitlendi

JOINER : English Turkish

n. doğramacı, marangoz

JOINER'S BENCH : English Turkish

n. marangoz tezgâhı

JOINERY : English Turkish

n. doğrama işi, marangozluk

JOINING : English Turkish

n. birleşme, kaynama, iştirak, katılma, birleştirme

JOINING FORMATION : English Turkish

ir uçağın belirli bir düzen içinde karşılıklı uçuşa katılması (mücadele veya hava gösterisi performansı için)

JOINING THE MAJORITY : English Turkish

çoğunluğa katılmak, çoğunluk tarafında yer aldı, en büyük gruba katıldı

JOINT : English Turkish

n. Joint , Amerikan Yahudi Birleşik Dağıtım Komitesi, yurt dışındaki zor durumda olan Yahudilere yardım etmeyi amaçlayan hayırsever Yahudi Amerikan örgütü

JOINT : English Turkish

n. birleşme yeri, esrar, ek yeri, eklem, ot, mafsal, batakhane, esrarlı sigara

JOINT : English Turkish

v. birleştirmek, bitiştirmek, eklemek