Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
JUNK : English Turkish

v. çöpe atmak, atmak, hurdaya ayırmak, ıskartaya ayırmak

JUNK BONDS : English Turkish

mali durumu istikrarsız olan bir şirket tarafından ihraç edilmiş bonolar, finansal durumu istikrarsız olan şirket tarafından çıkarılan finansal yükümlülükler senetleri

JUNK BOTTLE : English Turkish

n. kalın koyu renkli camdan yapılan ağır şişe

JUNK DEALER : English Turkish

n. eskici, hurdacı

JUNK FOOD : English Turkish

abur cubur

JUNK FOOD TAX : English Turkish

n. besin değeri az kalorisi yüksek olan gıdalar vergisi, şişmanlık vergisi, sağlıksız ve şişmanlığa fayda eden olarak kabul edilen gıdalar vergisi

JUNK MAIL : English Turkish

n. önemsiz posta, istenmeyen posta, talep edilmemiş posta (genellikle reklam içerikli)

JUNK SHOP : English Turkish

eskici dükkânı

JUNK YARD : English Turkish

hurdalık, araba mezarlığı

JUNK-DEALER : English Turkish

eskici, hurdacı, kullanılmış eşyalar satın alan ve satan kimse

JUNKER : English Turkish

n. Junker, Prusyalı aristokrat; soyadı

JUNKERDOM : English Turkish

n. Junkerdom, Prusyalı aristokratların genel adı

JUNKET : English Turkish

n. bedava gezi, ziyafet, yiyip içme, alem, yoğurt benzeri yiyecek

JUNKET : English Turkish

v. bedava geziye çıkmak, yiyip içmek, alem yapmak

JUNKETEER : English Turkish

n. alem yapan kimse, ziyafete katılan kimse; devlet hesabına seyahate çıkan kimse

JUNKETER : English Turkish

n. alem yapan kimse, ziyafete katılan kimse; devlet hesabına seyahate çıkan kimse

JUNKETING : English Turkish

n. ziyafet verme, parti verme; ziyafet verme, piknik yapma; yolculuk yapmak, seyahat etme

JUNKIE : English Turkish

n. esrarkeş, eroinman, uyuşturucu bağımlısı

JUNKMAN : English Turkish

n. eskici, hurdacı

JUNKY : English Turkish

n. (Resmi olmayan) uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu müptelası, uyuşturucu kullanan kimse; bağımlı olan veya bir şey için can atan kimse; hayran

JUNKYARD : English Turkish

n. hurdalık, hurda depolanan ve satılan yer

JUNO : English Turkish

n. Juno [mit.], çok güzel kadın

JUNOESQUE : English Turkish

adj. Endamlı ve güzel, uzun ve düzgün (kadın için); heykel gibi, heykele benzeyen

JUNOESQUE : English Turkish

n. güzeller güzeli, juno kadar güzel

JUNR : English Turkish

Ast, daha genç olan kişi; daha alt kademede veya pozisyonda olan kimse; yeni gelen, yakın zamanda kabul edilen; son yılın bir alt sınıfında olan okul öğrencisi