Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
KNOCK BACK : English Turkish

devirmek, içmek, patlamak, mal olmak, şaşırtmak

KNOCK DOWN : English Turkish

devirmek, yıkmak, yere sermek, sökmek, demonte etmek, fiyat kırmak, ucuza satmak

KNOCK GALLEY WEST : English Turkish

eşek sudan gelinceye kadar dövmek, pataklamak, yere sermek, benzetmek, altüst etmek

KNOCK INTO A COCKED HAT : English Turkish

pestile çevirmek, tanınmaz hale getirmek, mahvetmek, mağlup etmek

KNOCK IT OFF : English Turkish

kes şunu, bunu durdur, bırak şunu, bunu daha fazla yapma (Argo)

KNOCK IT OFF! : English Turkish

kes artık! kes şunu! bunu yapmayı kes!

KNOCK KNEED : English Turkish

çarpık bacaklı, paytak

KNOCK KNEES : English Turkish

çarpık bacaklar

KNOCK KNOCK : English Turkish

interj. tak tak, tık tık

KNOCK OFF : English Turkish

korsan eser, orijinalden daha düşük fiyata sunulan bir perakende satış ürününün lisanssız kopyası

KNOCK OFF : English Turkish

v. kesmek, işi veya başka bir aktiviteyi durdurmak; düşürmek, bir şeye dokunmak ve düşmesine neden olmak; bir şeyin fiyatını düşürmek; (Argo) temizlemek, birini öldürmek

KNOCK OFF HIS PERCH : English Turkish

onun havasını bozdu, onun burnunu kırdı, onun imajını bozdu, onun daha önce düşünüldüğü kadar mükemmel olmadığını gösterdi

KNOCK OFF THE CRYING : English Turkish

ağlamayı kesmek, ağlamayı durdurmak

KNOCK ON THE HEAD : English Turkish

engellemek, kösteklemek, bozmak; son vermek, yıkmak

KNOCK ON WOOD : English Turkish

tahtaya vurmak, tahta yüzeye vurmak; şeytan kulağına kurşun (kötü batıl inançları ve kötü talihi defetmek için söylenen)

KNOCK ONE'S HEAD AGAINST A BRICK WALL : English Turkish

deveye hendek atlatmak, imkansızı yapmaya çalışmak; birinin kafasını duvara vurmak

KNOCK ONE'S SOCKS OFF : English Turkish

irini çok şaşırtmak, birini çok etkilemek, birini hayrete düşürmek, birini şaşkına çevirmek (Argo)

KNOCK ONESELF OUT : English Turkish

gayret göstermek, büyük çaba sarfetmek, çok çalışmak, gerekenden fazlasını yapmak (Resmi olmayan)

KNOCK OUT : English Turkish

vurup çıkartmak, nakavt etmek, yenmek, çarpmak, yormak, öldürmek, tıngırdatmak

KNOCK OVER : English Turkish

devirmek, yıkmak, çarpmak, ezmek

KNOCK PROOF : English Turkish

adj. darbeye dayanıklı

KNOCK SMB. OFF HIS PERCH : English Turkish

v. havasını söndürmek, havasını bozmak

KNOCK SOMEONE DOWN : English Turkish

irini yere düşürmek, birinin dengesini kaybedip düşmesine neden olmak, birini devirmek; birini sersemletmek, birini şaşırtmak

KNOCK SOMEONE FLAT : English Turkish

irini vurup düşürmek, birine yere düşürecek şekilde sert vurmak

KNOCK SOMEONE OFF : English Turkish

irini temizlemek, birini öldürmek, cinayet işlemek