Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LABORATORIAN : English Turkish

n. laborant, laboratuvar asistanı, laboratuvar çalışanı

LABORATORY : English Turkish

n. laboratuvar

LABORATORY ANIMALS : English Turkish

deney hayvanları, laboratuvarlarda deney yapmak için kullanılan hayvanlar

LABORATORY ASSISTANT : English Turkish

laborant, laboratuvarda yardım eden kimse

LABORATORY CONDITIONS : English Turkish

laboratuvar şartları, bir laboratuvara özgü olan şartlar (steril olma, hijyen, dış etkenler ile karşılıklı etkileşim olmama)

LABORATORY FINDINGS : English Turkish

n. laboratuvar buluşları, laboratuvar sonuçları

LABORATORY MICE : English Turkish

deney fareleri, laboratuvarlarda deney yapmak için kullanılan fareler

LABORATORY RATS : English Turkish

deney sıçanları, laboratuvarlarda deney yapmak için kullanılan sıçanlar

LABORATORY SERVICE : English Turkish

laboratuvar hizmeti, laboratuvar hizmetinde satıcı tarafından satın alan kişiye bakım onarım ve yardım hizmetleri sağlama

LABORED : English Turkish

adj. çalışkan, çok çalışan, yorucu, zahmetli

LABOREDLY : English Turkish

adv. büyük uğraşlarla, zor bir şekilde, büyük çaba ile; doğal olmayan bir şekilde

LABORER : English Turkish

n. işçi, emekçi, ırgat, amele, rençper

LABORERS : English Turkish

n. emekçiler

LABORING : English Turkish

adj. çalışan, zahmetli, yorucu

LABORINGLY : English Turkish

adv. büyük uğraşlarla, büyük çaba ile; çok çalışma ile

LABORIOUS : English Turkish

adj. çalışkan, çok çalışan, yorucu, zahmetli

LABORIOUS TASK : English Turkish

n. zahmetli görev, ağır ve yorucu görev

LABORIOUSLY : English Turkish

adv. emek vererek, çalışarak, büyük uğraşlarla; özenle ve sebat ederek, titizlikle; yükle, zahmetli bir şekilde

LABORIOUSNESS : English Turkish

n. zahmetli olma durumu, büyük uğraş gerektirme durumu; büyük itina gerektirme durumu; sıkıntı; çalışkanlık

LABORISM : English Turkish

n. emekçilik, işçilerin toplum içindeki egemenliğini savunan siyasi doktrin; İşçi partisi ilkeleri (ayrıca labourism)

LABORIST : English Turkish

n. işçi hakları savunucusu, işçi haklarını savunan kimse (ayrıca labourist)

LABORITE : English Turkish

n. çalışanların haklarını temsil eden siyasi bir partinin üyesi; bir sendika üyesi

LABORSAVING : English Turkish

adj. emeği azaltan, işi azaltan, zahmeti azaltan (ayrıca laboursaving)

LABOUR : English Turkish

n. çalışma, hizmet, emek, işgücü, işçi sınıfı, işçi partisi (İng.), doğum sancısı

LABOUR : English Turkish

n. çalışmak, uğraşmak, çaba harcamak, emek vermek, doğum sancısı çekmek, lafı uzatmak