Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LAPAROSCOPE : English Turkish

n. laparoskop, karın boşluğunu muayene etmek ve küçük cerrahi müdahalelerde bulunmak için kullanılan fiberoptik alet (Tıp)

LAPAROSCOPIC : English Turkish

adj. laparoskopik, laparoskop ile yapılan

LAPAROSCOPY : English Turkish

n. laparoskopi, karın boşluğunu laparoskop ile muayene etmek

LAPAROTOMY : English Turkish

n. laparotomi, mide duvarında yapılan küçük kesit

LAPBELT : English Turkish

n. emniyet kemeri

LAPBOARD : English Turkish

n. kucak masası, dizlerin üzerine konulan yazı masası

LAPCORN : English Turkish

n. (Argo) sinema salonunda düşerek başka birinin kucağına oturan kimse

LAPD : English Turkish

Los Angeles Polis Departmanı, Los Angeles'ta (Kaliforniya) kanun ve düzeni sağlamak ve suçla mücadele etmekten sorumlu sivil servis departmanı

LAPDOG : English Turkish

n. kucak köpeği, kucakta taşınılacak kadar küçük olan ev köpeği

LAPEL : English Turkish

n. klapa, yaka dökümü

LAPELED : English Turkish

adj. klapası olan, yaka dökümlü; kendine özgü klapası olan; klapa oluşturacak şekilde katlanmış olan

LAPELLED : English Turkish

adj. klapası olan, yaka dökümlü; kendine özgü klapası olan; klapa oluşturacak şekilde katlanmış olan

LAPFUL : English Turkish

adj. kucak dolusu

LAPID : English Turkish

n. bir soyadı (İbranice)

LAPIDARIST : English Turkish

n. kıymetli taşlar oyma ustası, kıymetli taşlar ve onları kesme ve oyma sanatı ustası olan kimse

LAPIDARY : English Turkish

n. elmas kesici, mücevher ustası, oymacı

LAPIDARY : English Turkish

adj. taş, taşa işlenmiş, kitabe gibi, özlü

LAPIDATE : English Turkish

v. taşlamak

LAPIDATION : English Turkish

n. taşlama, birine veya bir şeye taş atma eylemi; taşlayarak öldürme

LAPIDIFICATION : English Turkish

n. taşlaşma, taşa dönüşme süreci, taş kesilme, fosilleşme

LAPIDIFY : English Turkish

v. taşa çevirmek

LAPILLUS : English Turkish

n. yanardağdan fırlatılan küçük taş

LAPIN : English Turkish

n. tavşan, adatavşanı; tavşan kürkü

LAPIS : English Turkish

n. lapis, taş (Latince); lacivert taşı, mücevher olarak kullanılan koyu mavi mineral; gök mavisi, gökyüzü rengi

LAPIS LAZULI : English Turkish

lâcivert taşı