English Turkish
English Turkish
LOVAGE : English Turkish
n. selâmotu
LOVE : English Turkish
n. aşk, sevgi, sevda, tutkunluk, sevgili, hayranlık; yar
LOVE : English Turkish
v. sevmek
LOVE AFFAIR : English Turkish
aşk ilişkisi, aşk macerası, gönül macerası
LOVE APPLE : English Turkish
domates (eski)
LOVE CANAL : English Turkish
Aşk Kanalı, 1977'de ciddi bir yeraltı kimyasal kirlenmesine bağlı olarak tahliye edilen New York (ABD) şehri dışında mahalle
LOVE CHARM : English Turkish
n. aşk büyüsü
LOVE CHILD : English Turkish
n. gayri meşru çocuk
LOVE CROSSED : English Turkish
adj. aşkta şanssız
LOVE FEAST : English Turkish
n. dostluk yemeği
LOVE IN A MIST : English Turkish
çörekotu
LOVE IN IDLENESS : English Turkish
yabani menekşe
LOVE LETTER : English Turkish
aşk mektubu
LOVE LIES BLEEDING : English Turkish
horozibiği, yabani kadife
LOVE MAKING : English Turkish
sevişme
LOVE MATCH : English Turkish
aşk evliliği
LOVE SEAT : English Turkish
iki kişilik kanepe
LOVE STORY : English Turkish
aşk hikâyesi
LOVE TO DISTRACTION : English Turkish
deli gibi sevmek, çıldırasıya sevmek
LOVE VERY MUCH : English Turkish
çok sevmek
LOVE YOU WITH ALL MY HEART : English Turkish
LUWAMH, Seni tüm kalbimle seviyorum, seni çok seviyorum (İnternet sohbet jargonu)
LOVEBIRD : English Turkish
n. muhabbetkuşu
LOVED : English Turkish
adj. sevgili, sevilen
LOVELINESS : English Turkish
n. sevimlilik, hoşluk
LOVELOCK : English Turkish
n. kâkül, zülüf, bukle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani