Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NET RECEIVABLES : English Turkish

net alacaklar, kesintiler ve giderler çıkarıldıktan sonra bir işletmeye ödenecek olan toplam para miktarı

NET VALUE : English Turkish

net değer, gerçek değer

NET VISION : English Turkish

İsrail İnternet servis sağlayıcısı

NET WEIGHT : English Turkish

net ağırlık, malın ambalajlama olmadan ağırlığı

NET WORKING CAPITAL : English Turkish

net işletme sermayesi, kesintiler ve cari borç ile bir şirketin döner varlıkları

NET WORKING CAPITAL TURNOVER : English Turkish

(Muhasebecilik) net işletme sermayesi cirosu, dönen varlıklılar ile karşılaştırıldığında bir şirketin borç endeksi (verimi değerlendirmek için kullanılan)

NET WORTH STATEMENT : English Turkish

ir işletmenin bağımsız finansal yapısı ve hesap döneminde meydana gelmiş olan değişikliklerin incelenmesi (Muhasebecilik)

NETA : English Turkish

n. bir bayan ismi (İbranice)

NETANYA : English Turkish

n. İsrail'in ortabatı kıyılarında bir şehir (Akdeniz kenarında)

NETANYAHU : English Turkish

n. bir soyadı; Benjamin Netanyahu (1949 doğumlu), İsrail Başbakanı (Mart 2009 itibariyle ikinci dönemi;
1999 arasında da aynı pozisyonda bulunan), İsrailli politikacı, Birleşmiş Milletlerde İsrail büyükelçisi olarak çalışan (
1984), İsrail eski Ekonomi Bakanı; Yonatan Netanyahu (
1976), 1976'da Entebbe'deki İsrailli rehineleri kurtarma operasyonunu yöneten ve bu operasyon esnasında öldürülen İsrailli kahraman askeri yetkili, Benjamin Netanyahu'nun kardeşi

NETBALL : English Turkish

n. iki takımın rakip takımın potasına top atarak puan kazanmaya çalıştıkları top oyunu

NETBEUI : English Turkish

n. NetBIOS'un gelişmiş versiyonu, IBM'in Lan Server veya Microsoft ağ sistemlerine dayanan yerel alan ağlarında kullanılan ağ aktarım protokolü (Bilgisayar)

NETBEUI TRANSPORT : English Turkish

Windows 95 ortamında yerel bir bölge ağı üzerinde veri transferi protokolü

NETBOOK : English Turkish

n. sınırlı belleğe sahip çok hafif ve küçük dizüstü bilgisayar

NETCAPTOR : English Turkish

n. kullanıcıların birden fazla siteyi aynı anda açıp görüntüleyebilmesini sağlayan Web tarayıcı proğramı

NETCASTER : English Turkish

n. kullanıcıların kendi masaüstlerinin bir parçası olarak web sayfası seçebilmelerini içeren haber güncelleme teknolojisi tabanlı Netscape modülü (bu sayfalar otomatik olarak düzenli bir şekilde güncellenir)

NETCHEQUE : English Turkish

n. kullanıcıların e-posta veya hesaplarından online para transferi ile ürün ve hizmetler için ödeme yapabilmelerini sağlayan sistem (İnternet)

NETCOLOGNE : English Turkish

n. Almanya'nın Cologne bölgesi'nde telekomünikasyon şirketi

NETGUIDE : English Turkish

n. makaleler ve bir arama motoru içeren www sitesi (CMP Media, Inc. tarafından işletilen)

NETHEAD : English Turkish

n. İnternette çok zaman geçiren kimse

NETHER : English Turkish

adj. alttaki, alt, aşağıdaki

NETHER MILLSTONE : English Turkish

alt değirmentaşı

NETHER WORLD : English Turkish

cehennem

NETHERLAND : English Turkish

n. Hollanda

NETHERLANDER : English Turkish

n. hollandalı