Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

MAIN : English Turkish

n. ana boru, deniz, okyanus, zor, kuvvet, horoz dövüşü

MAIN : English Turkish

adj. ana, asıl, esas, başlıca, belli başlı

MAIN BATTLE TANK : English Turkish

Ana Muharebe Tankı, MBT, muharebede kullanılan ana muharebe tankı (orta veya ağır)

MAIN BODY : English Turkish

esas kuvvet

MAIN COURSE : English Turkish

ana yemekler, ana yemek, ana yelken

MAIN DECK : English Turkish

aş güverte

MAIN LINE : English Turkish

ana hat

MAIN PART : English Turkish

ana

MAIN PIPE : English Turkish

n. ana boru

MAIN ROAD : English Turkish

anayol

MAIN STREET : English Turkish

anacadde, anayol, cadde, taşra gelenekleri

MAIN THEME : English Turkish

n. ana fikir

MAINE : English Turkish

n. Maine Eyaleti, ABD'nin kuzeydoğusunda bir eyalet

MAINLAND : English Turkish

n. anakara

MAINLY : English Turkish

adv. başlıca, çoğu

MAINMAST : English Turkish

n. ana direk

MAINSAIL : English Turkish

n. mayistra yelkeni

MAINSPRING : English Turkish

n. ana yay, esas sebep, baş neden, başlıca etken

MAINSTAY : English Turkish

n. ana istralya, dayanak noktası

MAINTAIN : English Turkish

v. sürdürmek, sağlamak, bakmak, geçindirmek, korumak

MAINTENANCE : English Turkish

n. bakım, onarım, nafaka, geçindirme, koruma

MAINTENANCE ORDER : English Turkish

n. nafaka kararı

MAINTENON : English Turkish

n. Françoise d'Aubigné (
1719), Kral XIV. Louis'in eşinin ölümünün ardından onunla gizlice evlenen Kral XIV. Louis'in Fransız eşi

MAINZ : English Turkish

n. bir soyadı; Mainz Şehri, Almanya'nın batı-orta kısmında bir nehir limanı ve tarihi kent

MAISONETTE : English Turkish

n. küçük ev