Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

MAKE HEADWAY : English Turkish

ilerlemek, gelişmek

MAKE HISTORY : English Turkish

tarihe geçmek, tarihe mâl olmak

MAKE HOP : English Turkish

v. sektirmek

MAKE HOPPING MAD : English Turkish

tepesini attırmak, kudurtmak

MAKE ILL : English Turkish

v. hasta etmek

MAKE IMPOSSIBLE : English Turkish

v. olanak vermemek

MAKE INFERENCES : English Turkish

v. sonuç çıkarmak, sonuca varmak

MAKE INQUIRIES : English Turkish

soruşturma yapmak, soruşturmak

MAKE INROAD INTO : English Turkish

v. gedik açmak, yiyip bitirmek

MAKE IT A DOUBLE, PLEASE : English Turkish

duble olsun lütfen

MAKE IT CONVENIENT : English Turkish

n. kolayını bulmak

MAKE IT DO : English Turkish

v. idare etmek

MAKE IT LIVELY : English Turkish

ortamı canlandırmak

MAKE IT SNAPPY : English Turkish

çabuk ol, sallanma

MAKE IT UP : English Turkish

tartışmaya son vermek, barışmak

MAKE IT WARM FOR SMB : English Turkish

anasından emdiği sütü burnundan getirmek, burnundan getirmek, zorluk çıkarmak

MAKE IT WORSE : English Turkish

v. daha da kötüleştirmek, içinden çıkılmaz hale getirmek

MAKE LAND : English Turkish

v. karaya çıkmak

MAKE LAUGH : English Turkish

güldürmek

MAKE LEEWAY : English Turkish

otadan çıkarmak, sürüklemek

MAKE LEGAL : English Turkish

v. yasallaştırmak, yasal hale getirmek

MAKE LIGHT OF : English Turkish

önem vermemek, önemsememek, küçümsemek

MAKE LIMP : English Turkish

v. aksatmak

MAKE LITTLE OF : English Turkish

önemsememek, önem vermemek

MAKE LOVE : English Turkish

sevişmek, aşk yapmak