English Turkish
MAUNDY MONEY : English Turkish
kraliçenin fakirlere dağıttığı paskalya parası
MAUNDY THURSDAY : English Turkish
paskalya öncesi perşembe
MAUPASSANT : English Turkish
n. Guy de Maupassant (
1893), Fransız romancı ve kısa hikaye yazarı
MAUREEN : English Turkish
n. bir bayan ismi
MAURETANIA : English Turkish
n. Kuzeybatı Afrika'da Berberiler tarafından kurulan ve MÖ 100 yılından MS. 5'inci yüzyıla kadar Roma tarafından yönetilen antik krallık (günümüzde Fas ve Cezayir'in bulunduğu bölgede)
MAURETANIAN : English Turkish
n. Mauretanialı
MAURICE : English Turkish
n. bir erkek ismi
MAURICE KLIPPEL : English Turkish
n. (
1942) 1912 yılında Andre Feil'den bağımsız olarak bir sendromu tanımlayan Fransız nörolog (şimdi Klippel-Feil sendromu olarak biliniyor)
MAURICE LEBLANC : English Turkish
n. (
1941) Fransız yazar ve gazeteci
MAURICE MAETERLINCK : English Turkish
n. (
1949) Belçikalı oyun yazarı şair ve 1911 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
MAURICE RAYNAUD : English Turkish
n. (
1881) 1862 yılında Raynaud sendromu olarak bilinen durumu ilk keşfedip tanımlayan Fransız doktor
MAURICE WILKINS : English Turkish
n. Maurice Hugh Frederick Wilkins (
2004), Yeni Zellanda doğumlu İngiliz fizikçi ve biyokimyacı, DNA'nın molekül yapısını keşfetmek için Watson ve Crick tarafından kullanılan X-ray tekniğinin geliştiricisi, 1962 Nobel Tıp Ödülü sahibi
MAURITANIA : English Turkish
n. Moritanya
MAURITANIAN : English Turkish
n. Moritanyalı (kuzeybatı Afrika'da bir ülke)
MAURITANIAN : English Turkish
adj. Moritanya (kuzeybatı Afrika'da bir ülke) ile alakalı
MAURITIAN : English Turkish
n. Mauritiuslu (Hint Okyanusu'nda bir cumhuriyet, Madagaskar'ın doğusunda bir ada)
MAURITIAN : English Turkish
adj. Mauritius (Hint Okyanusu'nda bir cumhuriyet, Madagaskar'ın doğusunda bir ada) ile alakalı
MAURITIUS : English Turkish
n. Mauritius Adası, Hint Okyanusu'nda bir cumhuriyet, Madagaskar'ın doğusunda bulunan bir ada
MAUSER : English Turkish
n. Mavzer
MAUSER REVOLVER : English Turkish
Mavzer revolver, Almanya'da geliştirilen güçlü otomatik tabanca
MAUSER RIFLE : English Turkish
Mavzer tüfeği, Almanya'da geliştirilen güçlü otomatik tüfek
MAUSOLEUM : English Turkish
n. türbe, anıtkabir, mozole, anıt mezar
MAUSOLUS : English Turkish
n. (ölümü MÖ. 355) antik Asya bölgesi Karya'nın İranlı hükümdarı (ölümünden sonra, karısı O'na büyük bir anıt mezar inşa etti, Mozole olarak isimlendirilen)
MAUTHAUSEN : English Turkish
n. Avusturya'nın kuzeyinde II. Dünya Savaşı Nazi çalışma kampı
MAUVE : English Turkish
adj. leylak rengi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani