English Turkish
MESCAL : English Turkish
n. dikensiz kaktüs
MESCAL BUTTON : English Turkish
n. dikensiz kaktüsün uyuşturucu tepesi
MESCALINE : English Turkish
n. meskalin
MESDAMES : English Turkish
n. hanımlar, bayanlar
MESDEMOISELLES : English Turkish
n. matmazeller, genç bayanlar
MESEEMS : English Turkish
v. bana göre, bana öyle geliyor ki
MESENTERIC : English Turkish
adj. mesenter
MESENTERITIS : English Turkish
n. mesenter iltihabı
MESENTERY : English Turkish
n. mesenter, bağırsakları karın duvarına bağlayan zar
MESH : English Turkish
n. ağ gözü, ağ, birbirine geçme
MESH : English Turkish
v. birbirine geçmek (çark dişi), ağ ile tutmak, tuzağa düşürmek
MESHECH : English Turkish
n. Karadeniz ve Hazar Denizi arasında dağlarda yaşayan insanlar
MESHUGGAH : English Turkish
adj. deli
MESHUGGAH : English Turkish
n. çatlak
MESHWORK : English Turkish
n. ağ örgüsü
MESIAL : English Turkish
adj. orta
MESMER : English Turkish
n. Franz Mesmer (
1815), hastaların "hayvan manyetizması" nı hipnotize benzeri yöntemler kullanarak düzeltmek suretiyle onları iyileştirebileceğini iddaa eden Alman doktor
MESMERISM : English Turkish
n. manyetizma, ipnotizma, ipnoz
MESMERIZE : English Turkish
v. ipnotize etmek
MESNE : English Turkish
adj. orta
MESO : English Turkish
pref. mezo, orta, ara, ikincil
MESOLITHIC PERIOD : English Turkish
n. Mezolitik dönem, Orta Taş Devri, paleolitik dönemden sonra ve Neolitik dönemden önceki periyot
MESON : English Turkish
n. meson
MESOPHYLL : English Turkish
n. mezofil, yaprak iç dokusu
MESOPOTAMIA : English Turkish
n. Mezopotamya, Elcezire, İrak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani